"Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, bir mutluluk parıltısısınız! Memleketi asıl aydınlığa boğacak sizsiniz. Kendinizin ne kadar mühim, kıymetli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şeyler bekliyoruz." Mustafa Kemal Atatürk. Çocuklara bayram armağan eden büyük önder Atatürk, onların toplumun geleceği olduğunu anlatan bu güzel tümceyi boşuna kurmamıştır. Çünkü bir toplum, çocuklarına verdiği önem ve değerle var olur. Onlara iyi bakmak, iyi eğitmek ve her günlerini bayrama çevirmek hepimizin görevi olmalı. İşte 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı coşkuyla kutlarken, çocuklarımıza da aile içinde nasıl davranmamız gerektiğini hem anne ve hem de bir eğitimci olarak naçizane anımsatmak isterim;

- Çocuklarınıza daima zaman ayırın. Unutmayın en önemli işiniz onlar olmalıdır.

- Her isteğini yerine getirmeyin ama sert ve anlayışsız da olmayın.

- Çocuğun her hatasına tolerans göstermeyin, her sorunu siz çözmeyin ama çözmesi için teşvik edin.

- Gözlerinin içine bakın, okşayın, öpün. Onu sevdiğinizi söyleyin.

- Korkularını, endişelerini, sorunlarını öğrenin. Ama verdiği yanıtlara aşırı tepki vermeyin. Paniğe kapılmayın. Korkularını ve güçsüzlüklerini cezalandırmayın. Konuşun ve çözüm bulmaları için yardımcı olun.

- Ders verir tonda konuşmayın. Onun öğretmeni değilsiniz. Sorgucu gibi de davranmayın.

- Çocuğu hem anne, hem de baba olarak işbirliği içinde eğitin.

- Aile kararlarında fikrini alın. Hata yaptığınızda ondan özür dileyin. Kararlarına saygı gösterin.

- Anne- baba olarak da birbirinize sevgi gösterin ki; çocuk kendini mutlu ve güvenli hissetsin.

Gelin bu 23 Nisan Bayram'ını onlar için unutulmaz güzel bir bayrama çevirin. Her günleri bayram sevinci içinde coşkulu ve mutlu olsun. Onlar bizim çocuklarımız, değerli olduklarını ve sevildiklerini bilerek büyüsünler. Büyüsünler ki; toplumda sevgi, saygı kök salsın.