“Bütün kuruluşlarla Antalya’yı yönetmeye çalışıyoruz. Yeni bir dönem başladı. Siyaset yapmadan, önceki yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır anlayışıyla çalışmalarımıza başladık”

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in sözleri bunlar..

Başkan Böcek,  Turizm Haftası etkinlikleri kapsamında Antalyalıların 'Kapalı Yol' olarak bildikleri Kazım Özalp Caddesi'nde açık havada esnafa yönelik düzenlenen kahvaltıdaki konuşmasında bu ifadelere yer verdi.

Muhittin Böcek’in “Yeni bir dönem başladı’ sözlerinin satır aralarını çok iyi okumak gerekli..

Çarpıcı mesajlar içeriyor bu sözler..

Bir kere her dönemin adamlarına ‘Bu defa size ekmek yok’ demek istiyor Başkan Böcek..

Koltuk için etrafından ayrılmayanlara,’kendinizi boşuna yormayın, bizi de boş yere meşgul etmeyin’ demeye çalışıyor..

Şurası yadsınamaz bir gerçek ki Başkan Böcek’in nefes alacak vakti yok, inanılmaz taleplerde bulunanlar var..

Kimileri görev, kimileri proje dayatmaya çalışıyor, kimileri de eski alışkanlıklardan olacak Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde söz söyleyen, karar verici pozisyonunda olan bir yapıyı yerleştirmeye çalışıyor..

Antalya’nın kaybedecek zamanı yok..

Bunun için de Başkan Böcek, taleplere, ‘hamili kart yakinimdir’ saçmalıklarına prim vermeden, yıllarca nemalandıkları AKP’li Büyükşehir Belediyesi’ndeki alışkanlıklarına devam edip,  yeni dönemde de at oynatmaya çalışanlara fırsat tanımadan yoluna devam etmeli..

Böcek, ivedilikle işinde uzman, deneyimli, siyasi ikbal peşinde koşmayan kişilerden oluşan A Takımı’nı oluşturup, kolları sıvamalı..

Çünkü Antalya 19 ilçesiyle çok büyük bir coğrafya, kent merkezi, merkez belediyeler dışında hizmet bekleyen çok sayıda yerleşim birimi var..

Seçimi kaybeden AKP’li eski Başkan Menderes Türel, seçim kampanyasında ‘hizmetin ustası’ sloganını kullanmış olsa da özellikle kırsal kesimde vatandaşlar, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nden yeterli hizmeti alamadılar, bunun cevabını da sandıkta tercihlerini kendilerine daha yakın gördükleri CHP’li Böcek’ten yana kullandılar..

Sizi bilmem ama ben iki şey şiddetle karşıyım..

Birincisi Antalya’da ve Türkiye’de tatlı hayat süren, ellerini sıcak soğuk suya sokmadan, yorulmadan, üretmeden yaşayan Suriyeliler..

İkincisi ise  eski Başkan Türel zamanında kardeş şehir adı altında Bosna Hersek’in Mostar Kenti’ne Antalyalıların parasıyla öğrenci yurdu yapılmış olması..

Temeli Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Menderes Türel tarafından atılan, yurt, çevre düzenlemeleri de dahil 6 milyon 500 bin TL’ye mal oldu.

Antalyalı gençler çok güç şartlar altında barınma sorununu çözmeye çalışırken, sırf caka olsun diye Bosna Hersek’te yurt yapılmasının mantığını çözmek olanaksız..

Bu örnekleri niye mi verdim ?

Eski Başkan Böcek’ten 5 milyar civarında borç kaldı..

Büyükşehir Belediyesi’ni uçan kuşa borcu olan bir kurum haline getiren Türel, “ Borç edebiyatı, enkaz edebiyatı yapmayın” sözleriyle kendisini aklamaya çalışsa da Başkan Böcek ve ekibinin Büyükşehir’in mali denetimini tarafsız bir kuruma yaptırmalı..

Bu denetimler sonucunda  abartılı rakamlar yaptırıldığı söylenen Konyaaltı sahil düzenlemesi, Boğaçayı düzenlemesi, Boğaçayı’nda yapımı planlanan film stüdyolarının sadece protokol dosyası için ödenen 1,5 milyarın hesabı eski yönetimden sorulmalı..

Ve de Antalya Altın Portakal Ulusal Film Festivali yeniden, daha da görkemli olarak düzenlenmeli..

Antalya’nın ‘çılgın’ değil, hakçı projelere gereksinimi var..

Büyükşehir Belediyesi, zaman geçirmeksizin halkçı projelerini devreye sokmalı..

Türkiye’nin en önemli yaş sebze ve meyve ambarı olan Antalya’da tarımı yeniden üreten konuma getirecek öncülüğü gerçekleştirmeli..

İşsizliği çözecek, kadınları iş gücüne yönlendirecek çalışmalara hız vermeli..

Antalya’da toplumsal barışın daha sağlam temellere oturmasını sağlayacak girişimlerde bulunmalı..

Madem ki Başkan Böcek,”Bütün kuruluşlarla Antalya’yı yönetmeye çalışıyoruz” diyor, Antalya Büyükşehir Belediyesi, herkesi kucaklamalı, vatandaş-belediye ilişkileri daha sıcak ve samimi bir noktaya taşınmalı..