Gözler Çanakkale-Kazdağları’ndan sonra Antalya’da, İbradı’nın Karamıklı Yaylası’nda başlatılan çevre direnişi ve nöbetinde..

İbradı’daki Çevre direnişi ve nöbeti, Kazdağları’ndaki ‘Su ve Vicdan Nöbeti’ne çok benziyor.

Çünkü sadece İbradı halkı değil, sadece Antalyalılar değil, Türkiye’nin dört bir yanından çevre sevdalıları katılıyor bu direniş ve nöbete..

İbradı’nın doğa harikası Karamıklı Yaylası, UNESCO tarafından Dünya Mirasına aday gösterilen bir cennet..

İbradılılar, Karamıklı Yaylası’nı gözleri gibi koruyor, çünkü su kaynakları burada, bunun yanında çok zengin bitki örtüsüne sahip bu cennet yayla..

Türkiye’nin ve Antalya’nın pek çok yerinde olduğu gibi maden ruhsatıyla doğa talanı yapan yandaş firmalar İbradı’nın bu muhteşem doğa harikasını da göz diktiler..

Mermer Ocağı açmak için ruhsat aldılar..

Sonra İbradı Belediye Başkanı Serkan Küçükkuru’nun liderliğinde mücadele başladı..

Basın bildirileri, yürüyüşler, eylemler ve hukuki mücadele birbirini izledi.

İbradılılar, su kaynaklarının bulunduğu alanda mermer ocağı açılmasının sakıncaları, doğaya ve yöreye vereceği zararları da ortaya koyarak başlattıkları hukuk mücadelesinden galip çıktılar..

İbradı Belediye  Başkanı Serkan Küçükkuru, mahkemenin Karamıklı Yaylası’nda mermer ocağı işletilmesine olanak sağlayan ruhsatın iptal edildiğini açıkladığında herkes rahat bir nefes aldı..

Ancak  İbradı halkının sevinci deyim yerindeyse kursağında kaldı..

Önceki ruhsatın iptal edildiği müjdesini veren İbradı Belediye Başkanı Serkan Küçükkuru, “yeter artık” isyanı ile bu kez bir başka firmaya maden ocağı ruhsatı verildiğini duyurdu kamuoyuna, ardından eylem çağrısı yaptı..

Çünkü mermer ocağı için asırlık serdir ormanlarını ‘gençleştirme’ bahanesiyle kesecekler.

Kazdağları’nda olduğu gibi Karamıklı Yaylası’nda  ağaç katliamı yaşanacak.

İbradı halkı da, çevreciler de katliama izin vermemekte kararlı olduklarını gösteriyorlar..

Yöre halkını ve çevrecileri rantçılara peşkeş çekilmek istenen Karamıklı Yaylası’nda direnişe ve çevre nöbetine çağıran İbradı Belediye Başkanı Serkan Küçükkuru’nun çevre eyleminin başlangıcında yaptığı konuşma çok çarpıcı.

Şöyle diyor İbradı Belediye Başkanı :

“Buralar bizim tarihimiz, buralar bizim nefesimiz, buralar bizim yaşam alanımız. Gözümüzü burada açtık. Bu dağlarda, bu ağaçların altında büyüdük. Dağlarımızı, taşlarımızı, ağaçlarımızı üç beş kuruşa peşkeş çekenlere müsaade etmeyeceğiz. Ağacımızı, suyumuzu, yaşamımızı sermayeye teslim etmeyeceğiz”

Kamuoyu şu gerçeği bilmeli, iktidar ve yandaşlarının maden dostluğuna bu bilinçle yaklaşmalı..

İktidar partisi giderek ağırlayan ekonomik krizi doğa yağması ile aşmaya çabalıyor.

Bunu yaparken de sadece içeride yandaşlara değil, yabancı firmalara da maden ruhsatı verildi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fahri Dönmez, Türkiye’de 118 yabancı firmaya ait 593 maden ruhsatı verildiğini açıkladı.

Şöyle diyor Bakan Dönmez:

“Mevcut durum itibarıyla yürürlükte olan maden ruhsat sahalarından 206 adet ruhsat, Türk Ticaret Kanunu’na göre kurulmuş yabancı yatırımcı şirketler tarafından ihale yolu ile alınmıştır. Yabancı yatırımcı şirketler tarafından ihalesi kazanılan 14 adet saha için ise işletme projesi verilmiş olup işlemleri devam etmektedir”

‘Yerli ve milli’ söylemlerinin dillere pelesenk olduğu dönemde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden madenlere sınırsız yağma özgürlüğü sağlayan yasa geçmişti.

Doğa yağmasına yol açacak olan maden ve enerji gibi sermaye talanı sonrası Türkiye’nin asla eski Türkiye olmayacağını söylemek için kahin olmaya gerek yok.

Türkiye coğrafyasının yüzde 60’lık bir bölümü için ruhsatlar hazırlandığı ve lisanslandığı belirtiliyor.

 Bu hazırlıkların pratiğe dönüştüğü dönem yaşanırken yeni çıkarılan yasa ve bazı gelişmeler de kaygıyla izleniyor.

İşte böylesine endişeli bir süreçte İbradı’nın su kaynağının bulunduğu, doğa cenneti Karamıklı Yaylası’nda mahkemenin ilkini iptal etmesine rağmen ikinci kez başka bir firmaya mermer ocağı açma ruhsatı verilmesinin iktidarın ve ilgili bakanlığın bakış açısını bir kez daha ortaya koyuyor.

Dileriz İbradı’daki çevre direnişi ve nöbeti amacına ulaşır, ikinci bir zafer yaşanır..