Çok büyük basının görmezden gelmesi muhtemel bir haber, içimi yaktı da geçti. Olayın ilk gününde de içim acımıştı. Bir park yeri kavgasında yüzde 90 engelli bir vatandaşımız ölesiye dövülmüştü. Sadece kendisi değil ailesinin de darp edildiği iddia ediliyordu, üstelik…


10 Gün önce Kepez’de gerçekleşen olayın nasıl ve ne şekilde cereyan ettiğini bilmiyorum. Bilsem de düşüncem değişmez. Çünkü kim haklı olursa olsun hiçbir kabahat, kusur ya da suçun cezası şiddet olamaz. Eğer adaleti herkes kendisi uygulamaya kalkarsa bu olayların önüne geçilemez…


Tepeden aşağı inen şiddet, öfke dili değişmedikçe, adalete ve hukuka saygı, güveni zedeleyen kararlardan vazgeçilmedikçe işimiz zor maalesef…


Daha yaşayacağı güzel günleri olan bir insanı hayattan koparmanın nasıl bir bahanesi, gerekçesi olur bilinmez ama bedeli ağır olmalı. İnsan hayatının bu kadar ucuz olduğu bir dünyada insanlığın öldüğünün bir kanıtıdır, Mümün Kara’nın vefatı…


Önceki gün ölen Kara’nın yakınları adalet istiyor. Önce serbest bırakılan sonra tutuklanan şahsın ve oğlunun en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyor…


Sizi bilmem ama ben de çok kez trafikte magandalarla karşılaşıyorum. Kimi aracı üstüne sürerek taciz etmeye kalkıyor, kimi kendini araçtan atıp üzerinize yürümeye kalkıyor. Sopayla inip aracıma ya da bana saldıran olmadı ama bu konuda da yaşanan olaylar çok kez haberlere konu oldu…


Farkında mısınız bilmem ama eskiden yaşlıya, kadına, engelliye, çocuğa el kalkmazdı. Gün geçtikçe insanlıktan çıkıyoruz. Geçtiğimiz aylarda da yine Kepez’de bir gazi, komşusu tarafından darp edilmişti…


Doğaya, canlılara kıyan insan, sonunda kendine de kıymaya başladı…


Anne evladına, kocası karısına, arkadaş arkadaşa, komşu komşuya derken kıyım arttı…


Kadına yönelik şiddetin uzun süredir tırmandığı ülkemizde maalesef artık şiddet, her yerde. Okulda, evde, işte, sokakta…


Adaletin yara aldığı, şiddetin yayıldığı ülkemizde tahribatı kolayca düzeltmek mümkün değil ama bari yönetenlerin yapamadığını biz yapalım. Hoşgörülü olalım, insan olalım, ne olursa olsun insanlıktan çıkmayalım…


Zor günlerden geçerken artan stres ve ekonomik zorlukların getirdiği ruh halini anlıyorum. Hepimiz psikolojik yıkımdayız ama dedim ya ne olursa olsun olmaz…


“İnsan her yerde aynı insandır; bir insanın yaratılışında asalet yoksa kâinatın tacını giyse yine de çıplak kalır” diyor ya Montaigne, gelin o çıplaklara inat, biz insan kalalım…


Herkese ve herşeye karşı…

Unutmayalım ki rahmetli Doğan Cüceloğlu’nun da dediği gibi ‘Engelli insanlarını önemseyen bir toplum, insan olmayı önemsemeyen bir toplumdur’…