Boğaçayı’nda
herkes konuştu, bilenler sustu, sustuk çoğu zaman. Haklı
da konuştu haksız da. En çok da haksızlar, göz yumanlar konuştu. O yüzden
doğruları daha çok paylaşmak gerekir…
Boğaçay
Projesi, uzun süredir gündemde olan ve son yerel seçimlerde 2. Dönemi’ne
seçilen Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel için vizyon
projedir…
Kentimiz içinse felaket…
Antalya Büyükşehir ve Muratpaşa Belediye
Meclis Üyeliği yaptığım 2014 yılından 2018 yılı Nisan ayına kadar meclisteki
ilk günden beri konuya karşı olan meclis üyesiydim. Çünkü film platosu vs arından gelecek olan tehlikenin farkındaydım.
Doğal yapıya ve içme suyu kaynaklarına yapılacak etkiyi fark etmek için bilim
insanı ya da teknik insan da olmanız gerekmez. Biraz okuyup araştırıp,
biraz da uzmanlarla konuşun yeter…
Üstelik
burada amacı ne marina ne de çevre düzenlemesi olmadığını görmemek mümkün
değildi…
Müthiş bir değer olan bu bölgede yeni konut ve
ticari alanlar yaratılmasının önündeki engeli kıracak bir kılıftı; marina…
Neyse
göz yumanlar, alkış tutanlar sonra teknik insanların isyanından olsa gerek bir
miktar dize geldi. Karşı çıkışa geçti. Ama geçmiş ola…
Olan oldu…
Tüm
parti gruplarının oylarıyla yapılmasının temelleri atılan plan ve proje
kararları ortadadır…
Suç, proje sahibi kadar göz yuman herkesindir
ki onların desteğiyle bugünlere geldi…
Ama
dönmek mümkün. Dilerim yargıda Mimarlar Odası ve Şehir Plancıları ile açılan
davadan olumlu sonuç çıkar…
Çünkü önceki gün bilim insanı, teknik insan,
hukukçu, mimar anlattı biz dinledik. Bilmediğimden değil ama orada olmamın
manevi desteğini bildiğimden ben de katıldım…
Keşke
daha çok olsaydık. Eylem ve basın açıklamalarında safları sıklaştıranlar,
toplantıya 45 dakika kala mesaj atanlar da salonda yer bulsaydı…
Olmadı…
Ama onlara bir kez daha aktaralım biz yine de…
Antalya’nın
sağlıklı gelişimine bu proje zarar. Hem doğal yapıya etkileri hem sahile
etkileri itibariyle…
Ayrıca su
kaynaklarına zararı bugünden başlamış. Su, tuzlanması ölçülmüş…
Yarın Boğaçay’ın geçmişteki taşkınlarının
tekrarlanmasının bir garantisi olmadığından böyle bir riski de yok saymamak
lazım…
Telafisi
imkansız can ve mal kaybına yol açabilir…
Gelelim bu kadar zararlı bir projenin belediye
bütçesine zararına…
Üstelik sık sık kapalı göl konumuna gelen
Boğaçay’ın taraklanması lazım ki maliyeti siz düşünün…
Marina
derseniz, başa bela…
Gerekliliği pek de elzem olmayan bu yatırımın
sahil erozyonunu artırması da yüksek ihtimal…
Marina
gerekçesiyle yapılacak ticari yapılaşmayı ise düşünmek bile istemiyorum…
Özel proje alanına gelince tam facia…
Hem içmesuyu kaynakları açısından hem de can
ve mal güvenliği açısından olmamalı…
Yeni konut üretimine ihtiyaç olmadığı için de
burada konuttan vazgeçilmelidir…
Nokta…
Gelin şimdi hep beraber bu yanlışı durdurmak
için sözde değil, özde mücadele edelim…
Var mısınız?