30 Ağustos Zafer Bayramı’nın yıldönümü yaklaşırken girdiğimiz Zafer Haftası’nda kutlamalarla vatandaşı bölen, ayrıştıran, kutuplaştıran bir dizi mesaj, açıklama, etkinlik oldu. Bilinçli ya da bilinçsiz ki asla bilinçsiz olabileceğini düşünmüyorum devletin idarecileri derin bir çatışmayı ateşledi…

Tabii bugün mü yapılıyor bu…

Yıllardır…

Milli bayram törenlerini cılızlaştıran, kutuplaştıran onlarca şey yapıldı…

Atamıza çelenk sunumu bile sınırlandı…

Resepsiyonlar, çirkin tartışmalarla geçti…

Cumhurbaşkanlarının rahatsızlıkları nedeniyle kaç resepsiyon iptal edildi, hatırlamıyoruz bile…

Yetmedi mi bu kadar kavga, bölünmüşlük…

Yerelde de tetikleniyor…

Nedir bu kavga, hırs…

Yapmayın…

Biz, büyük bir milletiz…

Dünyaya meydan okumuş…

Ne anlamı var şimdi Zafer Bayramı’na alternatif yapılan kutlamaların…

Elbette Malazgirt Zaferi de bizim, 30 Ağustos da…

Biri Anadolu’nun kapılarını bize açtı, diğeri yurt yaptı, bu toprakları, vatan yaptı…

Türk’ün Anadolu’dan çıkmayacağını, çıkarılamayacağını, Anadolu’nun istila edilemeyeceğini gösterdi…

Milli bayramımız, 30 Ağustos Zafer Bayramı…

Kutlamalarda yıllardır, bunun üzerine yapılır…

Nedir bu son dönemde icat edilen alternatif kutlamalar…

Yok, Antalya’nın fethi, yok Kutlu Doğum Haftası…

Vs…

Cumhuriyet ve Atatürk hazımsızlığını anlamak imkansız…

Yapmayın lütfen…

Kendinize gelin…

Çünkü silemezsiniz ne O’nu ne devrimlerini…

Geçmişimize sahip çıkalım ve saygı duyalım ki emin adımlarla geleceğimizi tesis edebilelim…

Elbette 26 Ağustos 1071, bizim için önemli bir tarihtir ki başkahramanı Sultan Alparslan’dır. O’nu da anacağız…

Ama Ulu Önderimiz, Başkomutanımız Atatürk’ün önüne koymayacağız…

Alparslan’lı kutlamalarla Malazgirt’i anıp, Afyon’u Kocatepe’yi, Büyük Taarruz’u unutturmayacağız…

Zafer’in yıldönümü yaklaşırken Başkomutanımız, Ulu Önderimiz M. Kemal Atatürk’ü ve şehitlerimizi saygı, minnet ve özlemle anıyorum…

Bize Anadolu’nun kapılarını açan Sultan Alparslan’ın da ruhu şad olsun…