Mayıs ayındayız ama yaz aylarının sıcaklığı bir anda bastırdı. Yaza erken girdik. Baharı yaşarken, ani gelen sıcaklar herkesi şaşırttı. Klimalar sezona ‘merhaba’ dedi. Deniz, havuz beklentisi olanlar malum salgın süreci nedeniyle daha tam olarak sezona giremedi. Bu yıl sezon ne olacak? Turizm cenneti Antalya’da bu yaz nasıl geçecek? Hepsi kafalarda kalan sorular. Yaz sezonu bu sene sancılı geçeceğe benziyor. Daha salgınla mücadele devam ederken; dıştan gelenler kentin sağlığını ne yönde etkileyecek bu da merak konusu.. Turizm Antalya’da bir ekmek kapısı. Bu kapının aralı kalması turizmde ne kadar kar getirecek o da belli değil… En önemlisi sıcakların artış göstermesi herkesin sokaklara akın etmesine neden oluyor.. Kimi duyarlı evinde oturmayı tercih ediyor; kimi de vurdum duymaz sokaklar benim diyerek mücadele sürecini hiçe sayıyor.

Geçenler de açılan AVM’ler tam bir fiyasko.. AVM kültürüne alışan milletimiz bu alışkanlığını salgın hastalık döneminde devam ettirmesi tehlikeyi büyütüyor. Bence AVM’lerin bir süre daha kapalı olması gerekti. Burada insan sağlığı daha önemli. Kısacası bu süreci ciddiye almayanlar AVM’lerden alacakları ihtiyaçların karşılanmasını kar sanıp mutlu oluyor. Medya organları bas bas Coronavirüs’ün ciddiyetini anlatırken, evde sıkılan yurdum insanı konuyu esaretten kurtulmuş mahkum gibi değerlendirip, AVM önlerinde kuyruk oluşturuyor. Durum ciddi… Herşey inanmakla başlıyor. Bence hala bu virüsün varlığına tam inanmayan kitle var ve yaz aylarının rehavetiyle bir boşvermişlik sunuyor. Sonuç hepimize ulaşacak . Dünya bu salgınla mücadele ederken; bundan sonraki hayatımızın nasıl olacağını hepimiz merakla bekliyoruz. Tek bildiğim alışkanlıklarımızı şu süreçte bir kenara atmamız. Gerekirse bu sene tatil planı yapılmasın. Salgın artarsa bundan sonra önüne geçilmeyecek sorunlar bizleri dahda yıpranmasın diyorum. Ekonomik boyutu işin elbette önemli.. Fakat ekonomide de küçülme yoluna gitmemiz hepimiz için hayırlısı olacak. Bir yanda ekonomik kriz yaşayan insanlar; diğer tarafta tatil yapmak isteyen kesim. Ve sağlığımız. Bayram sonrası Haziran ayında normal hayata geçiş sürecinden bahsediliyor. Fakat salgın virüs hala aramızda yaşayacak ve dolaşacak. Bu noktada hayatımız nasıl değişecek? Eskisi gibi hiçbir zaman olmayacağız. Temizlik kurallarına daha da dikkat edip; sosyal hayatımızı kontrol altına almalıyız. Yani yeni dünyada yaşam biraz zor olacak gibi… Karamsar tablo çizmek elbette değil amacım; fakat gerçeklerden de kaçamayız.

Öğrenciler eğitimde bu sene tam bir fiyasko dönemi yaşadı. Uzaktan eğitim ne kadar başarı getirebilir. Salgın süreci mecburiyetten okulların tatil olmasına neden oldu. Bu sene okuyan öğrenciler 2020’yi hiç unutmayacaklar bence.. Herşeyin başı eğitim diyoruz ama eğitim yeni dönemde bize neler sunacak onu da merak ediyoruz.

Kısacası bu sene her alanda sosyal yaşam durdu. Bu duruş önümüzdeki günlerde nasıl bir süreç sağlar hepimiz yaşayacağız, göreceğiz.

Bizlere düşen bu süreçte evlerimizde durmak, temizlik ve hijyene dikkat etmek.

Sağlıklı güzel günlere beraberce diyor; gerçek yaşamda buluşmak üzere herkese  sevgi ve saygılarımı yolluyorum değerli okurlarımız.