
İbrahim Akkaya
Yılmaz Hoca'yı dinlerken
Siyasetle uğraşan kime sorsanız en başarılı belediye başkanı olarak Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof.Dr. Yılmaz Büyükşerşen'in adını söyler.
Büyükerşen, 3 dönemdir yönettiği Eskişehir'i baştan sonra değiştirdi, Avrupalıların bile hayran olduğu projelerle adeta 'yeni şehir' yaptı..
Yılmaz Hoca, hafta sonunda Antalya'ya geldi..
Liderler Zirvesi'ne katılarak Eskişehir'deki çalışmalarını anlattı, genç liderlere nasıl başarılı olunacağının mesajlarını verdi.
Büyükkerşen, daha sonra Antalya'da yaşayan Eskişehirlilerin oluşturduğu gurupla bir araya geldi.
Hemşerileriyle buluşmaktan son derece keyif aldığını söyleyen Yılmaz Büyükerşen, kentindeki değişimi büyük bir heyecanla, keyifle anlattı, onların sorularını yanıtladı.
Şurası bir gerçek ki Büyükerşen'in Eskişehir'deki çalışmalarını anlatmaya sayfalar yetmez.
Mesleğe gazeteci olarak başlayan ve Eskişehir'de gazetecilik okulu olarak bilinen Sakarya Gazetesi'nde benim ilk yazı işleri müdürüm olan Yılmaz Hoca, tırnaklarıyla kurduğu Anadolu Üniversitesi ile adeta efsane oldu.
Bugün milyonlarca kişi yaygın ve örgün eğitimle üniversiteli olmuşsa, bunda şüphesiz en büyük pay Büyükerşen'in..
Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü'nden emekli olduktan sonra Kanal D'nin kuruluşunda görev alan Büyükerşen, sadece Türkiye'de değil, dünyanın pek çok yerinde çeşitli organizasyonlarda da etkin rol oynadı, takdir edildi, taltif edildi.
Büyükerşen'in Eskişehirli hemşeriyle yaptığı sohbet toplantısındaki şu sözleri dikkat çekici :
"Eskişehirlilerin deniz merakı var. Ben de düşündüm ki denize bu kadar sevdalı bir kent Eskişehir'e denizi getirelim. Halk plajı yaptık, milyonlar kullanıyor, isteyince yapılamayacak iş yok, yeter ki niyet edin, yeter ki denetleyin, yeter ki ekibinizi iyi kurun"
Eskişehir'de yaşadığım yıllarda Porsuk Çayı her gün başka renk akardı..
Dokuma Fabrikası o gün hangi renk kumaş üretmişse, atıklarını Porsuk'a bıraktığı için çayın rengi her gün değişirdi.
Porsuk Çayı, kokudan geçilmez, son derece kirli kentin ortasında bir utanç, ibret tablosu gibi dururdu..
Yılmaz Hoca, Porsuk'u temizledi, Eskişehirlilerin övündüğü bir proje ile adeta baştan yarattı.
Bugün yerli, yabancı binlerce kişi Porsuk Çayı'nın keşfini yaşıyor, Porsuk'ta botlarla ulaşım yapılıyor.
Tramvayı Eskişehir'e getirdiğinde yadırgansa da, bugün kentin toplu ulaşımının yükünün nerede ise tamamına yakın bir bölümünü taşıyor tramvay. Kentin en önemli noktalarına, hastanelere, üniversitelere, çarşıya, pazara birkaç dakika içinde ulaşmak mümkün..
Aklınıza bir de Antalya'nın tramvayını getirin, demek ki iş bilenin, kılıç kuşananın..
Aslında muhalefet partisinden olup ta Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmak, kenti bir uçtan bir uça değiştirmek maharet ister..
DSP'den iki dönem seçilen, üçüncü döneminde CHP'ye katılan Yılmaz Büyükerşen, iktidar partisinden yana oldukça dertli..
Her projesinin engellendiğini, soruşturmalar yüzünden rahat çalışma olanağını bulamadığını söylüyor Yılmaz Hoca..
Arkasından da ekliyor :
"Hemşerilerim artık yoruldum, hem de çok yoruldum. Her projeme karşı çıkıyorlar, yokuşa sürüyorlar, elimizi ayağımızı bağlayarak bizi çalışamaz hale getirmek için her yöntemi deniyorlar"
Muhalefet partisinden olunca belediye başkanlarının işinin bir hayli zor olduğunu artık sağır sultan bile biliyor. Her seçimde oyunu artıran Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof.Dr.Yılmaz Büyükerşen'i bıktırmışlar adeta..
Oysa yerel hizmetlerde inanılmaz başarılara imza atıyor Hoca..
Bugün Eskişehir'deki kentleşmeyi görmek için Avrupalılar geliyor, dünyanın dört bir yanından guruplar geliyor Eskişehir'e..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.