Pek çok kişi artık hukukçu olduğumu sanıyor. Ya çok hak, hukuk diyorum ve haksızlığa karşı duruyorum ya da açtığım davalar ve itirazlar bu duruma yol açıyor. Ama tekrar belirtmekte fayda var, hukukçu değilim. Çocukluğumda istediğim bir meslek olmasına rağmen, sonrasında tereddütlerim nedeniyle olmadı…

Ama sonuç yine davalar, itirazlar, hak arayışları…

Aslında değişen pek de bir şey yok…

Bugün Antalya’da onlarca haksızlık ve hukuksuzluğu karşı yürüttüğüm düzinelerce dava, itiraz, suç duyurusu var…

Sayısını ne ben biliyorum ne de hiçbir menfaat beklemeden benimle birlikte mücadeleme destek veren hukukçu yoldaşım…

Kimi zaman bireysel, kimi zaman da meslek örgütleri ile giriştiğim hemen hemen hepsi kamusal menfaatleri ilgilendiren davalar sonucu kente kazandırılan değerlerin bugün tekrar kaybedilme riski taşıması acı…

İşte bir örnek…

Dün Antalya Meslek Odaları Eşgüdüm Kurulu Başkanı Abit Küçükarslan açıkladı…

Mitingler, basın açıklamaları, medya ve sivil toplum örgütü işbirliği, siyasi partilerin muhalefeti ve açılan davalarla kente kazandırılan LARA KENT PARKI yine birilerinin gözüne kestirilmiş…

Duyumlar bu alana ilişkin planlama faaliyetleri olduğu yönünde…

Daha önce 49 yıllığına yukardan torpilli birilerine verilmek istenirken giriştiğimiz mücadelenin 100 bin TL’lik tazminat davasıyla sindirilmeye çalışılmasına, tehditlere boyun eğmeden yolumuzdan dönmediğimizi unutmuş birileri galiba…

Bu kentin değerlerini korumaya ant içmiş yürekli meslek örgütlerini de sanıyorum hafife alıyorlar…

 O zaman kulak verin Abit Başkan’a…

“Lara Kent Parkı, ister bakanlıkça plan yapılarak, ister başka yollar aranarak, turizm amaçlı temalı park yapılmak üzere, turizm yatırımcılarına, hukuk kuralları içinde kesinlikle tahsis edilemez. Bu bağlamda tahsis edilmesi halinde tahsisin iptali ile ilgili her türlü yasal yola başvuracağımızı kamuoyunun ve ilgililerinin bilgisine sunuyoruz” …

Başkan, noktayı koydu ve kendilerini unutanlara ya da yok sayanları hatırlatmasını yaptı…

Artık şu kamusal alanların birilerine peşkeş çeken mantıktan uzaklaşmak gerekiyor…

Gelin artık Ankara ve yerel yönetim kanalıyla biraz da halka menfaat sağlayın…

Halkın ortak kullanım alanlarını inatla turizme pazarlamak yerine, var olan turizm tesislerine nasıl daha fazla kazanç sağlanır ona bakılmalı…

Yoksa Antalya’nın yürekli insanları mücadeleye hazır…

Tercih tamamen Ankara’nın…