3 fidanı 41 yıl önce bugün kaybettik.

Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının Ankara 1 Nolu Sıkıyönetim Mahkemesi’nce verilen idam kararını Türkiye Büyük Millet Meclisi 11 Mart 1972 günü onayladı.

Aralarında Süleyman Demirel, Alparslan Türkeş gibi parti liderlerinin bulunduğu 274 milletvekili idam için evet oyu verdi.

Oylamaya 115 milletvekili katılmazken, 48 ret ve 2 çekimser oy çıktı.

Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Arslan için ‘asılsın’ oyu veren Antalya milletvekilleri ise ‘ Hasan Akçalıoğlu(AP), İhsan Ataöv(AP)Süleyman Çiloğlu(AP)Ömer Eken(AP), Rafet Eker(AP) ve Hasan Ali Gülcan(CHP)

Son nefeslerinde dahi “Kahrolsun Amerikan Emperyalizmi” diyen "Tam Bağımsız Türkiye" şiarını belleklere kazıyan, 68'in devrimci gençlik liderleri Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ı 6 Mayıs 1972'de idam edilişlerinin 41. yıldönümünde saygıyla anıyoruz.

O günden bugüne kadar geçen süre içinde, Deniz Gezmiş ve arkadaşları, unutulmak bir yana, onurlu bir kuşağın gurur duyulan isimleri haline geldiler.

 Çünkü Türkiye'nin bugün içinde bulunduğu durum ve bunun karşısındaki çaresizlik, bu sürece daha en başında direnen devrimci gençlik hareketini ve onun önderlerini daha da değerli kılıyor..

‘Esmer gülüşlü çocuk’ adın verilen Deniz Gezmiş,  idama giderken; ”Türkiye'nin bağımsızlığından başka bir şey istemedim. Bundan dolayı da ölümden korkmuyoruz. Ve ben 24 yaşındayken kendimi Türkiye'nin bağımsızlığına armağan etmekten onur duyuyorum” sözleriyle 41 yıl önce bugünkü tehlikeyi görmüş ve bunun için kendini Türkiye’nin bağımsızlığına feda etmekten çekinmemişti.

Gençliğin kavgasını "antiemperyalist" kavga olarak adlandıran Deniz ve arkadaşları, “ulusal kurtuluş savaşçıları” olarak emperyalistlerin başlıca düşmanıydılar..

Bu yüzden işbirlikçi rejim tarafından devrimci gençler, ulusal kurtuluş savaşçıları, Atatürk'ün izindekiler idam edilmiş, zindanlarda çürütülmüşlerdi.

Bugünkü tablo da o yıllardır farksız değil.

Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını darağacına kadar götürün süreci bugün daha iyi anlıyoruz.

3 fidan için idam kararı verenlerle bu kararı acımasızca onaylayanlarla aynı kafayı taşıyan  işbirlikçiler, Türkiye’de 12 Eylül faşist darbesiyle bütün devrimcileri, aydınları, dürüst gazetecileri, yurtseverleri türlü eziyetlerle katlettiler ve sindirdiler.

Toplumsal muhalefet susturularak Türkiye’ye kapitalist politikalar dayatıldı.

Deniz ve arkadaşları bugün Türkiye’de sahneye konan oyunu o yıllarda gördükleri için mücadeleden kaçınmadılar ve Tam Bağımsız Türkiye için canlarını seve seve verdiler.

Bugünlere gelişimiz hiç de tesadüf değil.

Türkiye üzerinde iç ve dış mihraklarla planlanan uzun vadeli bir planın uygulanmasından başka bir şey değil yaşananlar.

Gerek yetmişli yıllarda ve gerekse seksen faşist darbesinde ne yazık ki hep emperyalizme karşı olan, ulusal bütünlüğümüzü savunan gençlerimiz, aydınlarımız, gazetecilerimiz ve yazarlarımız katledildi.

Bu işleri tezgâhlayanlar Türkiye’nin bugün geldiği süreci de hesapladılar.

Denizlerin idamının ne anlama geldiği bugün  daha da anlam kazanıyor.

Devrimci gençlik hareketinin o dönemde istediği: Emperyalistlerin tahakkümünden kurtulmuş, kendi halkının iradesiyle yönetilen bir Türkiye idi..

Yani "Tam Bağımsız ve Gerçekten Demokratik Türkiye". Denizlerin idam kararıyla aslında idam fetvası verilen “Bağımsız Türkiye Özlemi”nden başka bir şey değil..

Gerçek şu ki bugün Türkiye 60'lı yıllarda olduğundan daha fazla emperyalizme bağımlı durumda.

Türkiye'nin bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü, ABD ve AB'nin emperyalist çıkarları daha fazla tehdit ediyor. 

6 Mayıs 1972'de darağaçlarındaki son soluklarında bile “Tam bağımsız Türkiye” diye haykıran üç fidanın devrimci düşüncelerini ilk gün sıcaklığında yüreğimizde, bilincimizde, vicdanımızda yaşatıyoruz, bundan sonra da yaşatacağız.

Onların sevdası bizim sevdamızdır.

3 fidan 68 kuşağının simge isimleri olarak sonsuza kadar yaşayacak.

O gün idam kararını onaylayan ve ‘ 3’e karşı 3’ sloganı atanların, idam kararını alkışlayanların bugün Denizlerin itibarlarının iade edilmesini istemeleri ise kara mizah olarak yorumlanabilir.

Onlar Tam Bağımsız Türkiye için kendilerini feda ettiler..

Aradan 41 değil, 141 yıl geçse de 3 fidanı unutmayacağız..

Yaşasın Tam Bağımsız Türkiye

Ne Mutlu Türküm Diyene..