Yerel yönetimler, Anayasa ve kanunlarla
kurulur. Görev yaparken mevzuata uygun olmakla birlikte vicdani kararlar almak,
kamuoyunda ötekileştirmeye sebep olmamak gerek…
Sırf
siyasi çıkarlar ve koltuk uğruna karar üretmeye başladığınızda artık yolun
sonuna gelmişsiniz demektir…
Bir yerlerden medet ummaya gerek yok…
Antalya
Büyükşehir Belediyesi’ne bakalım. Kaç gündür medyada yazılıp çiziliyor; Antalya
bütçesinden Kastamonu’ya Said Nursi Kültür Evi restorasyonuna para ayrılıyor…
Öyle
3-5 bin değil 1,1 milyon…
Bunun önü ilk olarak Mostar Cemal Biyediç Üniversitesi'nin ihtiyacı olan gençlik merkezi
ile başladı. O zaman sadece ben karşı çıkmıştım. ‘Antalya’nın kaynağını önce yerel ihtiyaçlara ayırın. Yurt dışı ya da
il dışı yatırımlar hükümetin görevi’ demiştim…
Ama ne fayda…
Bütçe
olanakları sıkıntılı, iç ve dış borcu büyüyen, kaynak sorununu arsa
satışlarıyla çözmeye çalışan bir idarenin bu kadar har vurup harman savurması
kabul edilemez…
Bir de maalesef hala birilerine mesaj kaygısı
var ki en kötüsü de bu…
Bir
tarafta unutulan milli bayram törenlerinde boy gösteriliyor, bir tarafta da
Atatürk düşmanlarının ismi bir yerlere veriliyor…
Cemaat liderlerinin adının yaşatıldığı yerlere
kaynak ayrılıyor…
Bu yaman çelişkiler içinde sanıyorum Başkan da
ne yaptığını bilmiyor…
Ve acıdır ki kendisinden zor ekonomik koşullar
içinde ümidini yeniyıla bağlayan ve belediyeden kentte süsleme isteyen esnafa
kabul edilemez yanıt geliyor…
Kaynaklar kısıtlı…
Ve dahası…
“Lafla
peynir gemisi yürümüyor. Konuşanlar gereğini yapsın”…
Başkan, konuşan esnaf…
Esnaf gereğini yapar tabii…
Ama o canınızı sıkar…
Çünkü bunun gereği sandıktır…
Olmuyor Başkanım. Kent yöneticisi, vatandaşına
sert çıkmaz…
Başka
illerde sofralar kuran, yardımlar yapan, köprü olan belediyenin kendi esnafının
talebine de karşılık vermesi esastır…
Bu tavrınızı terk edin…
Bir de şu cemaate mesaj yatırımlarını belediye
olanaklarıyla değil, cebinizden yapın…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.