‘’Çocuklar her türlü ihmal ve istismardan korunmalı ve onlar her koşulda yetişkinlerden daha özel ele alınmalıdır.’’

‘’Cumhuriyeti biz kurduk, siz yaşatacaksınız...’’

‘’Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz.’’

‘’Asla şüphe yoktur ki Cumhuriyet'in gelecek evlâtları bizden daha çok rahata kavuşmuş ve bahtiyar olacaklardır.’’

Mustafa Kemal Atatürk, böyle demişti, çocuklarımız için…

Ama ‘geleceğimiz’ dediğimiz çocuklarımıza maalesef sosyo-kültürel gelişimleri için uygun koşulları sağlayamadığımız gibi bir de şiddetin her türlüsüne maruz bırakıyoruz…

Dayak, hakaret, aşağılama, emek sömürü, taciz…

Özellikle çocukları hedef alan cinsel taciz konusunda rakamlar her geçen gün daha da artıyor. Pek çoğu resmi rakamlara yansımayan vakayı da düşündüğümüzde hemen harekete geçmek gerektiği aşikar…

Başta eğitim ve yargı ayağında pekçok düzenlemeyle işe başlanmalı. Yasal boşluklar tamamlanmalı, yargılamada yaşanan mağduriyetin önüne geçilmeli…

İşte yargıdaki vakalar ışığında o korkutan rakamlar…

İstanbul’da 2011 yılında bin 486 tecavüz, 2 bin 488 çocuk istismarı, 2 bin 223 taciz davası açılmış...

İstanbul’u İzmir ve Ankara izlemiş. Açılan davalar itibariye Adana’da 461 tecavüz, 656 çocuk istismarı ve 291 taciz davası ile Türkiye’nin en çok taciz yaşanan illerinden biri olmuş…

Ve Antalya…

Yalnızca yargıya yansıyan rakamlarla ilimiz maalesef 5. sırada…

2011 Yılında 432 tecavüz, 548 çocuk istismarı, 473 taciz davası açılmış…

Ve her ne kadar Adalet Bakanlığı’nın rakamlarında istismar olarak görünse de bir dipnotla “Tecavüz suçuna giren bazı maddeler aynı zamanda çocuk istismarı suçu içinde de sayılmıştır” denilerek, trajedi ortaya konulmuştur…

Daha yargıya intikal edilmemiş, gizlenen vakalar yokken rakamlar bu kadar yüksekse, harekete geçmek için beklemenin alemi nedir?

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın geniş çaplı bir çalışma yapması, yasal boşlukların doldurulması gerekiyor…

STK’lar da iş adamları da eminim ki böyle bir konuda yapılan her çalışmaya destek verir…

Şimdi el birliğiyle bu soruna yönelmeliyiz…

Antalya olarak da bu ayıbı kaldırmak hepimizin görevi…

Hele hele çiçek ve çocuk temalı bir EXPO’ya hazırlanan il olarak…