Henüz ortaokul çağlarındaydım, ağabeyim askere gittiğinde. Doğu Anadolu’muzun önde gelen illerinden Malatya’ya çıkmıştı askerliği. 1990’lı yıllarda terörün tırmandığı bir döneme rast geldiğinden sevinememiştik, haliyle…
Oysa Anadolumuzun adetidir. Düğünle uğurlanır, evlatlar askere…
Kınalar yakılır, yemekler verilir, dualar okunur…
Bir şölen havasında, askere yolcu edilir kınalı kuzular…
Ama sivil-asker halkın teröre kurban verildiği o süreçte pek yaşayamamıştık bu mutluluğu…
Buruktu, içimiz…
Nasıl olmasın ki…
Geliyoruz bugüne…
2000’li yıllara gelindiğinde neredeyse sıfırlanan terör, yine tehdit unsuru olarak karşımızda…
Sebep 13 yıllık iktidar olan AKP’nin günü kurtarmaya dönük politikaları, çözüm adı altında yürütülen tiyatro…
Mücadelenin yerini müzakereler alıp, tavizler birer birer verilmeye başlanıldığında olayın rengi belli olmuştu…
İşte yeniden tırmanıyor, terör…
Bin bir emekle büyütülen ve askere uğurlanan evlatlarımız şehit düşüyor…
Sivil-asker halkımız tehdit altında…
Vatanın bölünmez bütünlüğü tehlikede…
Rejim değişti diyen bir Cumhurbaşkanı var…
Öyle ya her yerde özerklik ilan ediliyor…
Diyarbakır’da valilik bazı bölgeleri ‘Özel Güvenlik Bölgesi’ ilan etti…
Kamuoyunda koltuk uğruna fitillendiği algısı yüksek…
İnanmak gelmiyor, elbet…
Ama öyle olmasa da yaşanan terörün bir iktidar mücadelesi sonucu çıktığı açık…
Yazık…
Memleketi, emperyalist işgalinden kurtaran Atalarımızın kemikleri sızlıyor…
Bir koltuk uğruna akıtılan bunca kan…
Yazık…
Diliyorum, ülkenin geçtiği karanlık süreç uzamaz…
Diliyorum…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.