
İbrahim Uysal
Toplum değişir ve dönüşür iken, siyasiler cambaza bakıyorlardı
--İnsanoğlu doğası gereği, değişim ve dönüşüme açıktır. Öyle olmasaydı, taş ve
sopa ile avlanmayı öğrendikten sonra, niçin ok ve yayı keşfetmek için yıllarını
verecek idi. Dahası, hem tüfeği icat edip hem de "tüfek icat oldu, mertlik
bozuldu diye" türkü söylemesi neyin nesi olacaktı.
--Sosyal ve siyasal yaşamın değişim ve dönüşüme açık olduğunu, yerinde
sayanların fark etmeleri ile olanaksızdır.
--Türk toplumu, ister etnik ulus olarak, ister uluslaştırılan şekli olarak
değişimlere açık toplumdur. Bunun en güzel örneği, İslam’ın en ilerici, çağdaş
mezhepleri bu toprakların inancını belirlemişlerdir. İmam Maturidi anlayışında
ki Hanefi mezhebi ile Alevilik inanç anlayışı bunun en güzel örnekleridir.
--Sosyal yaşam biçimi ise, Büyük Atatürk'ün gösterdiği yol olan, çağdaş
uygarlık düzeyinin üstüdür. Bu ne Avrupa’yı örnek almak ne de ABD'yi örnek
almak anlamındadır. "İlim Çin'de ise de gidip alınız" anlayışı böyle
bir anlayıştır.
--Bu gün 21'inci Yüzyılın ilk çeyreğini yaşadığımız bu günler, feodal kırsal
bir toplumdan, uydu kentlerde yaşayan insanlar topluluğu olduk çıktık. Çarpık
kentleşme, yağma, talan ve çevreyi mahvetme pahasına da olsa, gelinen nokta
budur..
--Üniversitelerimiz ve sosyal bilim ve bölümlerimiz YÖK , YÖNETİM ve SİYASİLERE
yağ yakma derdinde, farkında olması gerekenler farkında değil ama, toplum
sosyal ve siyasi olarak DEĞİŞMİŞ ve DÖNÜŞMÜŞTÜR!..
--Köyden, kasabadan göçü teşvik ederek getirilen ve şehirlerin kenar semtleri
ve TOKİ'lere yerleştirilen insanlardaki değişim ve dönüşümü, birçok kişi ilk
olarak, CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ Halk Oylamasında fark etti.
--Sosyal bilimciler, araştırmacılar ve siyasetçilerin hep bir ön kabulü vardı.
Neymiş efendim bu toplumun "%35'i sol ve sola yatkın, geri %65'i de sağ ve
sağa yatkın" kişilerden oluşur ve siyasi tercihlerini yaparlar.
--Bu Halk Oylamasında görüldü ki, bunu düşünenler sonuçlara bakar iken, halk
"atı alıp Üsküdar'a varanlara" dedi ki, "geçti borun pazarı, sür
eşeğini Niğde'ye!.."
--Kırsalın inançlı şehirlisi, birden kendisini yok sayanlara, "hooppp!..,
biz her şeyi ile buradayız!.." deyi verdi.
--Türbanlı kızların, daracık giysiler içinde ki değişim ve isyanını ne toplum,
ne de siyasiler anlamadı. Sadece akıllarda kalan park ve sokaklarda sevgilileri
ile öpüşmeleri kaldı. Ta ki, bu Halk Oylamasına kadar!..
--Artık herkes gibi SİYASET için de hiçbir şey eskisi
gibi olamayacak.
--Pişti oyunu kartları gibi, karışan ve dönüşen toplumu ve siyaseti, yeniden
analiz etmek gerekecek.
--Hiç kimse sessiz sedasız geçen GEZİ'den ders almışa benzemiyor. Oysa,
olayların içindekiler ile, yakından izleyenler gördüler ki, GEZİ, İSTANBUL
TOPÇU KIŞLASINDA DA, TAŞRANIN SOKAKLARINDA DA bir Halk isyanı idi.
--16.Nisan. Halk Oylamasında olduğu gibi.
--16.Nisan, "evet"e hayır, "hayır"a evet diyenlerin günü
idi ama,
İLAHLAR BU TOPLUMU BİR KEZ DAHA KURBAN İSTEDİ!..
Ama bu son kurbanlığı.
Farkında olun da!..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.