
Gürkut Acar
Kabul etmiyoruz!
Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı’na 18.04.2017 tarihinde, 16 Nisan Anayasa
değişikliği referandumundaki kanuna ve genelgeye aykırı usulsüz işlemlere,
seçim ve sayım işlerine itiraz ettim. Anayasaya ve Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesine aykırı KHK ile Venedik Komisyonu kararlarına aykırı olarak OHAL
şartlarında referanduma gidilmesi nedeniyle,
tam kanunsuzluk hali sebebiyle seçimlerin iptalini, aksi halde
itirazlarım çerçevesinde oy sayım ve döküm işlemlerinin iptali ile oy
sayımlarının tekrar yapılması talebinde bulundum.
İtiraz nedenlerim şunlardı:
“Ülkenin geleceğini ve hepimizi etkileyecek hayati bir konu olan Anayasa değişikliği oylamasında YSK tarafından hazırlanan oy pusulaları ve zarflar eksik olarak sandık kurullarına verilmiştir. Oy pusulalarında sandık kurulu mührü olmaksızın, zarflarda ise İlçe Seçim Kurulu mührü ve/veya sandık kurulu mührü olmaksızın pusula ve zarflar oylamaya katılmıştır. Bu oy pusulaları ve zarflar sayım döküm esnasında “geçerli” zarf ve oy pusulaları olarak sayılmış, ayrıca Kanun ve Genelgeye göre “tercih” mührü kullanılması gerekirken “evet” mührü ile oylama yapılarak usulsüz bir şekilde oylama sonlandırılmıştır.
Genelgenin 15. maddesinde hem zarfa hem de oy pusulalarına sandık kurulu mührünün basılacağı söylenmekte ise de, oylama başlamadan önce sayımlar yapılırken, oy pusulaları ve zarfların her bir sandık için yüzlerce adedinin eksik olduğu, zarfların ve oy pusulalarının da ilçe seçim kurulu mührü olmaksızın gönderildiği fark edilmiştir. Oylamanın eksik oy pusulası ve zarflar ile başlamaması gerekirken ve de İlçe Seçim Kurulu mührü olmaksızın zarflar oylamaya katılmayacakken, zarflar oylamaya katılmış, ayrıca yine sandık kurulu mührü olmayan oy pusulaları geçerli sayılarak seçimin son saatlerinde verilen YSK kararı sonrası bu usulsüzlüklerin sandık tutanak defterlerine kaydedilmesi de fiili olarak imkânsız hale getirilmiştir.
Genelgenin 36. maddesine ve Kanununun 98. maddesine göre:-Sandık kurulunca verilen (SARI) renkte olmayan, çift mühür taşımayan zarflar ile, -Arkasında sandık kurulu mührü bulunmayan birleşik oy pusulalarının geçerli sayılmayacağı kesin hüküm olarak yer almıştır.
Bu amir hükümlere rağmen, YSK tarafından kanun ve genelgeye açıkça aykırı olduğu ortada olan bir karar kurularak, mühürsüz oy pusulası ve zarfların “geçerli” olacağına dair karar verilmiş ve bu zarf ve oy pusulaları geçerli sayılarak oylamaya katılmıştır.
Ayrıca:“298 sayılı yasanın: madde 149/a maddesi:
Bu
Kanunun 55/A maddesine ve Yüksek Seçim Kurulunca belirlenen esaslara aykırı
olarak yayın yapılması halinde, ülke genelinde yayın yapan özel radyo ve
televizyon kuruluşlarını Yüksek Seçim Kurulu, yerel yayın yapan özel radyo ve
televizyon kuruluşlarını ise yayının yapıldığı yer ilçe seçim kurulu uyarır
veya aynı yayın kuşağında açık bir şekilde özür dilemesini ister. Bu talebe uyulmaması veya aykırılığın tekrarı
halinde, Yüksek Seçim Kurulu veya yayının yapıldığı yer ilçe seçim kurulunca,
ihlale konu programın yayını bir ila on iki kez arasında durdurulur.
Aykırılığın tekrarı halinde, ülke genelinde yayın yapan özel radyo ve
televizyon kuruluşlarının yayınlarının Yüksek Seçim Kurulunca beş günden onbeş
güne kadar durdurulmasına, yerel yayın yapan özel radyo ve televizyonların
yayınlarının ise yayının yapıldığı yer ilçe seçim kurulunca üç günden yedi güne
kadar durdurulmasına karar verilir.
Bu
kararlar ilgili en yüksek mülki amirlerce derhal yerine getirilir. Birinci
fıkra hükmüne göre hakkında yayın durdurulması kararı verilen özel radyo ve
televizyon kuruluşlarının sorumlularına, onbeşbin Türk Lirasından yüz bin Türk
Lirasına; yerel yayın yapan özel radyo ve televizyon kuruluşlarının
sorumlularına, beş yüz Türk Lirasından beş bin Türk Lirasına kadar idarî para
cezası verilir.”
Hükmü AKP hükümeti tarafından OHAL kapsamında
çıkarılan 687 sayılı KHK ile yürürlükten
kaldırılmıştır. 298 sayılı kanunun 149/a maddesi kaldırılarak özel radyo ve
televizyonlar; seçim döneminde Yüksek Seçim Kurulunun denetiminden çıkarıldı. 298
sayılı seçimlerin temel hükümleri ve seçmen kütükleri hakkındaki kanun’un 149/a
ve 55/a maddeleri yeni 687 sayılı KHK ile kaldırıldı.
Bilindiği gibi Kanunun 149/a ve
55/a maddesi YSK'nın belirlediği esaslara aykırı yayın yapan özel radyo ve
televizyon kanallarına YSK tarafından verilecek yayın durdurma ve para
cezalarını düzenliyor. Bu maddelerin, Partili Cumhurbaşkanlığı sistemini
getiren anayasa değişikliği referandumu öncesi kaldırılması yandaş medyanın
saatlerce hiçbir denetime tabi olmadan iktidarın propagandasını yapmasının önünü
açtı.
Bu değişiklikle, özel radyo ve televizyonların propaganda sürecinde
bütün siyasal partilere dengeli ve adil yayıncılık ilkeleri çerçevesinde yer
vermesi hükmü kaldırılmış oldu. YSK denetimi olmadan Türkiye’de propagandanın
kontrolsüz bir şekilde yürütülmesinin önünü açıldı. Sadece 687 sayılı KHK’nin varlığı dahi
yapılan referandum’un adil, eşit ve hukuka uygun yapılmadığını kanıtlamaktadır.
Bu durum sadece anayasaya değil, bunun üstünde tutulan uluslararası sözleşmelere,
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine ve Venedik Komisyonunun referandum için
öngördüğü kurallara aykırıdır.”
Bu nedenlerle Kanuna ve Genelgeye açıkça aykırı bir şekilde yürütülen seçimlerin TAM KANUNSUZLUK halini oluşturduğu ve AÇIK HUKUKA AYKIRILIĞIN OLUŞTUĞU da düşünüldüğünde, Kamuoyunun güvenini zedeleyen, Anayasa, Yasa ve Genelgelere aykırı SEÇİMLERİN İPTALİNİ; aksi halde yukarıdaki itirazlar çerçevesinde yapılan tüm oy sayım ve döküm işlemlerinin İPTALİ ile SAYIM İŞLEMLERİNİN TEKRAR YAPILMASINI talep ettim.
Ne var ki Antalya’dan gönderilen benim dilekçem gibi yüzlerce dilekçe daha Yüksek Seçim Kurulu’na varmadan itirazlar reddedildi. Ne yazık ki hukukun, hak ve adaletin ayaklar altına alındığı, demokrasinin hile ve sahteciliklerle yok edildiği bir dönemi yaşıyoruz. Yapılan halk oylamasını bu nedenle asla kabul etmiyoruz, etmedik, etmeyeceğiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.