
Murat Yıldırım
Tarım Orman Bakanı’na kamuoyunun çağrısı
SAYIN BAKAN, Ülkemiz boyutunda ekmekten suya, etinden sütüne, pastasından simitine, kadar özetle, insanların sağlıklı arak sürdürülebilir yaşam kalitesinin, sağlıklı beslenmesinin temini için her türlü yiyecek, içecek tüm gıda maddelerinin üretiminden tüketimine kadar geçen aşamaların takibi, gıdaların her türlü mikrobik ve kimyasal tehlikelere karşı korunması bakımından tüm üretim ve satış merkezlerinde fırınlarda, pastanelerde, AVM’lerde vb. gibi yerlerde gıda güvenliğinin sağlanması bakımından işletmelerde sorumlu yöneticiler bulunmaktaydı. Yani gıdalarımız güven altındaydı. Fakat her nedense iki binli yılların başından itibaren anlaşılmayan bir kararla yurt düzeyinde bu ve benzeri işletmelerde çalışan sorumlu yöneticiler görevden uzaklaştırıldı. Akabinde merdiven altı sistemi hortlatıldı. Temel gıdamız ekmek dahi tartışılır hale geldi. Ben 60 yıldan beri işimin ve mesleğimin bir bölümü olan gıda kontrolünü hem sahada hem de laboratuvarlar boyutunda denetleyen bir teknik insanım. Yürürlükteki 1593 sayılı U.H. K’nun ilgili hükümleriyle G.M.T.ne, sair tüzük ve mevzuata uyum sağlamadığı için insan sağlığı bakımından alarm veren çok sayıda gıda maddesinin durumundan açıkça söz etmek mümkündür. İmalat ve pazarlama boyutunda izin ve G.S.M. ruhsatlandırılması bakımından sayısız eksiklikler içinde bulunan gıda güvenliği günümüzde ciddi bir sorun halinde bulunuyor. Bu nedenlerden dolayı kamu sağlığı çok alanlı olarak zarar görebilir. Bu konuyu bir uyarı ve samimi bir hatırlatma olarak, insani bir görev, bir vatandaşlık sorumluluğu ve meslek yeminimin bir gereği olarak ele almış oldum. Susmanın ve suskun olmanın, insanlığa ve toplumun sağlığına bir ihanet olduğu kabulü içinde; iptal edilmiş denetim projesinin yeniden gözden geçirilerek, tüm gıda üretim ve satış işletmelerinden vaz geçilmiş olan sorumlu yöneticilik müessesesinin yeniden ihdas edilerek sürdürülebilir insan sağlığı ve insan hayatına yeniden kalite kazandırılabilmesi için gıda-kimya ve ziraat mühendislerinin yeniden söz konusu işletmelerde görevlendirilmesinin ne denli zaruri ve hayati bir hal olduğunun idraki içinde olunacağına inanıyoruz.
Diğer taraftan, asra yakın bir süreçte kurulup çok uzun yıllar yurt düzeyinde insan sağlığının korunması adına yüzlerce gıda maddesi ve sayısız yaşam ürünlerinin kimyasal, biyolojik, mikro biyolojik tahlillerinin yapıldığı, bir bakıma insan sağlığının bilim ve teknik alanda sigortası sayılan R.S. Hıfzıssıhha Enstitüsü bölge müdürlüklerinin Halk sağlığı laboratuvarlarının kapatılması sonucunda yüksek potansiyele sahip gıda maddeleri kitlelerinin analizlerinin yapılamamasına neden olunmuştur. Yukarıda açıklanmış olan her iki sınıftan konuların, öncelikle ve özellikle ülkemizde insan hayatının ve kamu sağlığının korunmasıyla ilgili sorumluluk dikkate alındığında bu detayın, adeta ülkemizin bekası olduğunu ifade edebiliriz.
Açıklanmış olan konular, evveliyatı ve sonuçları itibarıyla genel durumu ilgili kurumlarımızca kapsamlı olarak ele alınarak bir kere daha incelenip irdelendikten sonra kısa, orta ve uzun dönemli süreç açısından sağlıklı bir karar bağlanarak yarım kalmış bir proje olarak yeniden yaşama geçirilmesinde kamu sağlığının korunması adına ciddi yararları olacaktır. Sonuç olarak hıfzıssıhar tekrar açılmalı-Sorumlu yöneticiler görevlendirilmelidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.