Bir tarafta Demre’de sponsor katkıları ve hükümet desteğiyle başlatılan bir yolculuk var. Tarih Avcıları, Likya’nın en önemli kentlerinden Myra’da tarihi gün yüzüne çıkartıyor…
Tarihe gönlünü vermiş sponsorların, akademisyenlerin, öğrencilerin ve halkın birlik olması, geçmişe sahip çıkarak, ayağa kaldırması çok güzel…
Ama üzücü pek çok gelişme de var…
Her ay Antalya İl Genel Meclisi’nde Turizm Komisyonu ve Basın ve Halkla İlişkiler Komisyonu isyan ediyor…
Henüz envanterler arasına alınmayan ya da alınmış ama kaderine terk edilmiş onlarca ören yeri, kalıntılar var…
İstila edilen, taş ve maden ocaklarınca talan edilen, imara açılan alanlar mevcut…
Kimi zaman bir otel ya da villa bahçesine dekor olan tarihimizden parçalar, yürekleri sızlatırken, bu duyarsızlık çileden çıkarıyor…
Evet, biliyoruz ki restorasyon çalışmaları maliyetli ama bari mevcudu ayağa kaldıramıyoruz, koruyalım. Etrafını temizleyip, güvenlik sağlayalım…
Kültür ve Turizm Müdürlüğü, bu konuda istekli olursa, açılmayacak kapı yok. Belediyeler ve il özel idaresi yol ve güvenlik konusunda destek olabilir. Bakanlıktan destek alınabilinir…
Sonuçta tarihe yapılan her katkı, hem gelecek nesillere yatırımdır, hem de turizme katkıdır…
Ayrıca nasıl Myra’da bölgede doğmuş büyümüş Hasan Ağabey (Ünal) gibi yürekli işadamları çıkıyor ve elini taşın altına koyuyorsa, diğer yerler de de çıkabilir…
Çıkmalıdır da zaten…
Özellikle kentin dinamosu turizm sektörünün aktörleri bu işe ciddi gayret harcamalı…
Ama bunların hepsi için istek olması şart. Eğer Turizm Müdürü İbrahim Acar, bu işin başını çekerse herkes destek olacaktır…
Dün Meclis gündeminde, Aksu’daki falezler, diş taşları ve ören yeri vardı…
Geçtiğimiz aylarda bir ressamın da tepki sergisine konu olmuştu, falezlerin tahribatı…
Yürekler acısı halde, görseniz…
Üzerine evler dikilmiş, sökülmüş…
Adeta gasp edilmiş…
Bence Müdür Acar, buraları gezip görmeli…
Görse eminim O da isyan eder...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.