
İbrahim Akkaya
Şu bizim Ruslar !
"Türkiye bizim ikinci vatanımız. Çocuklarımız bu güzel ülkede doğup büyüdüler. Kızlarımız, Türk gençleriyle evlendi. Birbirimizle kaynaştık, et-kemik olduk. Antalya'da Türk kardeşlerimizle bir arada çok mutlu yaşıyoruz"
Antalya Rusya Dostluk ve Kültür Derneği Başkanı Marina Sorokina böyle diyor..
Uçak krizi ile gerilen iki ülke ilişkileri ısınma noktasına gelirken, Rusya Federasyonu Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'un alçak bir saldırıda bir polis tarafından öldürülmesi sıkıntı yarattı..
Türkiye-Rusya ilişkilerinin bozulması kuşku yok ki Antalya’da yaşayan Rusları da kaygılandırıyor.
Çünkü onlar Antalya’da uzun yıllardır rahat ve huzurlu bir yaşantı sürüyorlar..
Onlara ‘Bizim Ruslar’ diyoruz..
Çünkü Marina Soronkina’nın da dediği gibi içli dışlı olduk Ruslarla..
Antalya’da doğup büyüyen Rus gençleri var..
Rus kızları, Antalyalılar ile rekor sayıda evlilik yaptılar..
Onların da çocukları oldu..
Hatta bazı Ruslar, büyükbaba, büyükanne bile oldular..
Antalya’da sayıları artınca birlik ve dayanışma gereksinimi duylar ve 2010 yılında Rusya Dostluk ve Kültür Derneği’ni kurdular..
AKP, 2014 yerel seçimlerinde Antalya’da faaliyet gösteren bir başka sivil toplum kuruluşu olan Rus Sanat ve Kültür Derneği Başkanı İrina Balcı’yı Konyaaltı Belediye Meclisi aday listesinin birinci sırasına yazdı..
Çünkü Konyaaltı’nda 10 bin Rus vatandaşı yaşıyor.
AKP, Konyaaltı Belediyesi’ni kazansaydı, Antalyalı bir Türk’le evli olan İrina Balcı, ilk Rus Belediye Meclisi üyesi olacaktı..
Antalya, Ruslar için tam bir cennet..
O nedenle Marina Soronkina, “ İkinci vatanımız” diyor..
Antalya’da Rus Okulları var..
Yenilerinin açılması için de hazırlık yapıldığı biliniyor..
Türkiye-Rusya ilişkileri sadece Rus vatandaşlarını değil, Antalya’nın bütününü ilgilendiriyor.
Uçak düşünce Rus hükümeti vatandaşlarının Türkiye’ye tatile gitmelerini kısıtlamıştı..
Antalya’ya Almanlardan sonra en çok tatile gelen Ruslar olduğu için de 2016 turizm sezonu Antalya açısından çok kötü geçti..
Turizmciler, uçak krizinin de katkısı ile Antalya turizminin 12 yıl geriye gittiğini belirterek, Antalya’nın kayıplarının ne kadar büyük olduğunu vurgulamaya çalışıyorlar.
Bir de ihracat yönü var işin..
Özellikle de tarım sektörünün belini büken bir yasaklama söz konusu..
Antalya, Ruslarla öylesine kaynaştı ki, oteller Ruslara göre düzenlenirken, Rus mutfağı öncelik alırken, üreticiler de Rusların damak zevkine hitap etme çabasına girmişti.
Başta domates olmak üzere Antalya’nın yaş sebze ve meyve üretiminin önemli bir bölümü Rusya’ya ihraç ediliyordu.
Uçak krizi patlayınca ihracat durdu, üretici perişan oldu, ihracatçıların bir bölümü iflas bayrağını çekti..
İflasların ardından yuvalar dağıldı, intiharlara kadar giden toplumsal bir çöküntü yaşandı, yaşanmaya da devam ediyor..
Bir son dakika haberi ise sadece Bizim Rusları değil, üretici ve turizmciyi, doğal olarak turizmle içli dışlı olan 50’yi aşkın sektörü umutlandırdı..
Rus haber Ajansı RIA’ya bir açıklama yapan Rusya Tarım Ürünleri Denetim Kurulu(Rosselhoznadzor)Başkan Yardımcısı Aleksey Alekseyenko, Türk ürünlerine yönelik ithalat yasağıyla ilgili kararın 26-27 Aralık’ta, yani birkaç gün içinde açıklanacağını bildirdi, ararın ardından Antalya’dan sebze ithalatının derhal başlanabileceğini söyledi.
Rosselhoznadzor’un Başkanı Sergey Dankvert ise, Türkiye’den patlıcan, kabak ve marul ithalatının serbest bırakılabileceğini vurguladı.
Dileriz lafta kalmaz..
Bizim Ruslarla birlikte bizim turizmci de, bizim üretici de bizim ihracatçıda da rahat bir enfes alır..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.