Tüm canlıların kaçınılmaz sonu ölümü hangi yaşta olursa olsun kabullenmek zor. Ama kaçış yok. Vakitli vakitsiz, sıralı sırasız herkes tadacak bunu da maalesef doğal ölüm kalmadı…

Kazalar, trafik canavarı, terör, savaş vs…

Kitleler halinde ölüyoruz…

Bombayla…

Silahla…

Şehit cenazeleri ve haberlerine artık yüreklerimiz dayanmıyor…

Alev alev yanıyor, yüreğimiz…

Bugün de bir şehidimizi Antalya’dan uğurlayacağız…

Son olmasını dileyerek…

Olmayacağını bile bile…

Şimdi ben mezarlılarla ilgili çok şikayet edilen bir noktaya değineceğim…

Fakir fukaranın çocuklarının şehit düştüğü ülkemde her şey parası olana…

Paran varsa kent merkezinde mezarlıktan yer alıp cenazeni defnedebilirsin…

Yoksa yandığının resmidir…

O zaman kent merkezine yarım saat uzaklıktaki Kurşunlu Mezarlığı’nda ancak yer bulursun…

Peki bulursun da cenazeni defnedip gelmekle iş bitiyor mu…

Sahipsizliğe mi terk edilecek orada…

Kabirler bakımsız mı kalacak…

Bayramdan bayrama mı gidecek ailesi, yakınları…

Mezarlık hizmetlerinin bağlı olduğu Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin bu konuda vatandaşa ulaşım hizmeti sağlaması gerekmektedir…

Taziye hizmetleri konusunda başarılı olan belediye, vatandaşın kabir ziyaretinde bulunmasının da imkanlarını yaratmalı…

Herkesin aracı yok…

Aracı olan herkes tek başına seyahat edecek durumda değil…

Engellilerimiz var…

Dün katıldığım bir cenaze töreninde eşini kaybeden vatandaşımız en çok neye üzüldü biliyor musun?

Eşinin kabrini görmeye nasıl geleceğine…

Umarız bu konuda sağlıklı bir hizmet oluşturulur…

En azından belli yaş üstüne ve engellilere…