Murat Yıldırım

Murat Yıldırım

Sokaklarımızda terör kol geziyor


Gün geçmiyor ki TV haberlerinde sokak cinayetlerinden bir haber olmasın. Televizyonu açar açmaz “Hastaneye çocuğunu götüren bir kadının yolu bir maganda tarafından kesildi. Çekip silahı ateş etti.”…

 

Bir başka haber, sevgilisini konuşmak için sokağa çağırdı, aralarında çıkan bir münakaşa sonucu adam belindeki silahı çekip kadını öldürdü.

 

Başka bir haber; bir alacak verecek yüzünden adamın biri belindeki silahı çekip borçlusuna sokak ortasında kurşun yağdırıp öldürdü.

 

Örnekleri onlara, yüzlere çıkarıp sayabilirsiniz.

 

Allah aşkına bu ne demek oluyor, Türk kamuoyu olarak soruyorum.

 

Anayasamızın ilgili maddesini bir okuyalım:

 

“Vatandaşın mal ve can güvenliğinin korunması anayasanın teminatı altındadır” diyor.

 

Peki bu durumda hangi teminattan bahsediyoruz? Neidüğü belli olmayan birileri takıyor silahı beline, sokaklarda terör estiriyor, biz de melül melül bakıyoruz. Şaşkınız, kaygılıyız, devletine ve yasalarına sadık vatandaşlar olarak korkuyoruz, adeta sindirilmiş haldeyiz. Soruyoruz bu demek oluyor ???? Eşimizin çocuklarımızın, hepimizin durumu, yarınlarımız hangi güvence altındadır. Bütün bunları bize birilerinin izah ve ifade etmesi gerekir, güvence teminine yönelik olarak bu tür iyileştirici bilgilere ihtiyacımız var.

 

Nasıl oluyor da birileri rahatça, fütursuzca ateşli silahları takıyor beline sokaklarda adeta av arıyor, bir bahane yaratarak çekip silahı en kalabalık ortamlarda bile insanlara şakır şakır ateş ediyor.

 

Bir zamanlar çıkarılan bir kanun falan vardı, bakkallarda mantar tabancanın mantarının bile sattığı yasaklanmıştı.

 

Peki nasıl oluyor da bir takım kanun ve devlet düşmanları on beşli, dokuzlu silahına mermileri basarak sokakları teröre boğabiliyor?

 

Diyorum ki; acaba bu ülkede bir ateşli silah envanteri tutularak, ülke bütününde çok dikkatli, spesifik bir silah araştırması yapılsa, mesela aynen 27 Mayıs 1960 yılında yapılan araştırma ve çalışmanın örneği misakı millide sergilense, hatta bu konuda yeni kanun düzenlemeleri yapılıp mevcut kanunlar revize edilse, bu tür kanun ve devlet düşmanlarına en ağır cezalar verilse, ömür boyu ceza evlerinde arazide üretim işlerinde, mesela kıraç arazilerde fidan dikim işlerinde çalıştırılsa, ağır para cezaları verilse; bu işler olur mu, insanlar, kadınlar öldürülür mü, çocuklar taciz edilir mi...

 

Muhakkak ki tümüyle bu hususlar ilgililerce de düşünülüyor, ne yapılmasının gerektiğine dair fikir jimnastiği yapıyor olabilirler.

 

Kamuoyu olarak ben böylece içimi dökmüş bulunuyorum. Artık bundan sonrası ilgililere ve yetkililere, siyasi erkâna kalmıştır. Sanırım gereği düşünülecektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Murat Yıldırım Arşivi

Çıldırmamak için kendimi zor tutuyorum

30 Ağustos 2025 Cumartesi 09:38

Antalya'da susuzluğa çözüm reçetesi

29 Ağustos 2025 Cuma 11:07

Kurtuluşun reçetesi "Akdeniz Gerçek Gazetesi"

27 Ağustos 2025 Çarşamba 10:38

Gazipaşa bölgesinde su faciası

13 Ağustos 2025 Çarşamba 15:40

SAYIN CUMHURBAŞKANIM

12 Ağustos 2025 Salı 11:42

Türkiye çölleşiyor mu?

01 Ağustos 2025 Cuma 12:05