Sizi makul şüpheliler sizi !

 ‘3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’ nedeniyle açıklanan veriler bizim açımızdan çok üzücü, kaygı verici…

Haber alma özürlüğü, siber sansür ve yayın yasağı gibi alanlarda endişe verici bir gelişme içinde olan Türkiye, 2015 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke arasında 149. sırada yer alıyor..

Basın özgürlüğünde Nijer, Liberya, Zambiya, Mali ve Zimbabwe gibi ülkelerin gerişinde bulunuyor olmamız için Türkiye’de basın mesleğinin ve basın çalışanlarının ciddi bir tehdit altında olduğunu gösteriyor..

Kanal D Genel Yayın Yönetmeni Cüneyt Özdemir’in şu itirafı aslında her şeyi anlatıyor :

“Göreve geldiğim ilk günden bu yana tek yapmaya çalıştığım, objektif, tarafsız ve her kesime eşit mesafede olmak ama bu bile zor! Müthiş bir baskı altındayız.. Dört bir koldan maddi manevi gözdağı verilmeye çalışılıyor.. Seçim döneminde objektif yayından çok korkuluyor”

AKP iktidarının açık cezaevine dönüştürdüğü ülkede ne yazık ki çok sayıda gazeteci tutuklu, her gün yenileri atılıyor demir parmaklıkların arkasına..

1 Mayıs’ta İstanbul’da vatandaşlara ve görevlerini yapmaya çalışan gazetecilere polisin aşırı güç kullanması ve rekor sayıda kişinin gözaltına alınması da yarınlar için kaygıları daha da artıran gelişmeler..

Antalya’da 1 Mayıs etkinliklerine katılan bir genç kızın taşıdığı pankartla şu ifadeler yer alıyordu :

“İzleniyoruz, fişleniyoruz, makul şüpheliyiz”

Eskiden yandaş-candan olmayanların dışındaki gazeteciler ile muhalifler makul şüpheliydi..

İç Güvenlik Yasası ile hepimiz mamul şüpheli olduk..

AKP, 1 Mayıs’ta bu çağdışı yasanın provasını yaptı..

Gerçek şu ki basın Cüneyt Özdemir’in de söylediği gibi müthiş bir baskı altında, dört koldan maddi-manevi gözdağı verilmeye çalışılıyor..

7 Haziran seçimleri yaklaştıkça bu baskı daha çek hissedilmeye başlandı.

AKP’ye sırtını dayayan gazete ve gazeteciler bir eli yağda, bir eli balda tatlı bir hayat sürüyor..

AKP’ye yanaşmayanlar dik durmaya çalışıyor, tüm olumsuzluklara rağmen ayakta durmak için özveride bulunuyor..

Bulunuyor da basın emekçilerine en büyük tehdit meslektaşlarınızdan geliyor..

Antalya’da bazı ‘ özel görevli gazeteciler’ in, bazı AKP’li yöneticiler ile işbirliği yaparak, hükümet aleyhine, AKP aleyhine yazılan haberleri ve ‘makul şüpheli’ olarak gördükleri kimi gazetecilerin köşe yazılarını üzerlerine bazı not ve işaretler koyarak dosyaladıkları duyumlarını aldık..

Kraldan çok kralcı havasındaki bu gazetecilerin, “ AKP’ye muhalefet edenlerle seçimden sonra görüşeceğiz” türünden tehditler yağdırdıkları da öne sürülüyor..

İçlerinde düne kadar AKP ve AKP’li yöneticilere olmadık lafa söyleyen, bugün ise AKP’liden çok AKP’yi savunan kalemşorların olduğunu vurgulamakta yarar var..

Seçime 33 gün var..

Bundan sonraki süreçte siyaset daha da kızışacak, medyada seçime yönelik haber ve yorumlar daha çok yer alacak..

Hal böyle olunca dosyacıların işi de artacak..

Yandaş ve candaşlar AKP’ye yaranmak, yarınlarını garantiye almak için yağcılık ve yağdanlık görevini abartarak yapacak..

Muhalifler eleştirilerine sürdürmeye devam edecek..

Objektif yayıncılık yapanlar ise ayakta kalmaya çalışacak..