SİYASİ PARTİLERİN BİR İDEOLOJİSİ VAR MIDIR?


 

Siyaset, Siyasi Parti ve ideoloji kavramları ayrılmaz bir bütündür. Ne yazık ki, bu kavramları bile silikleştirmek, önemsizleştirmek ve hatta görünmez kılmak da bir ideoloji gereğidir.

Yani, SİYASET İDEOLOJİ ile yapılır!.. Madem ideoloji ile yapılır da, " öt bakalım bizim memleket de ki siyasi partilerin bir ideolojisi var mıdır?" diyebilirsiniz!....  Önce CHP'yi yazayım. 1920'li yıllar: Türkiye Cumhuriyeti kurulmuş, 1900'lü yılların hakim ideolojisi (ki ideoloji Kapitalizmin dayattığı bir sistem ve ideoloji idi.) Milliyetçilik temelin de devletlerin kurulması. ABD destekli Avrupa kapitalist devletleri de kendi içlerinde paylaşım da anlaşamasalar da, kısa süreli de olsa ikili anlaşmalar ile süreci yönetmişlerdir.

Bunun sonucunda: Bu dönemde, tek ULUSAL KURTULUŞ SAVAŞI veren, ATATÜRK önderliğinde ki, bir kısım Osmanlı Paşaları ve askerli ile OSMANLI MECLİS-İ MEBUSAN'ı ÜYELERİ, TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNİ kurmuşlardır. Avrupa içinde kurulan devletler de dahil, Orta Doğu'da kurulan bir çok devletin sınırı, İngiltere ve Fransa'nın cetvelleri ile çizilmiştir. Dönemin hakim ideolojisi Milliyetçilik bağlamında sınırlar oluşmamıştır. Bunun sonucunda da 20 yıl öncesinde kanayan ve kaynayan BALKANLAR'dan sonra günümüz ORTA DOĞU Ülkeleri iyi birer örnektir.

Peki, "TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ'nin farkı ne idi bu dönemde kurulan-kurdurulan devletlerden?" diye bir soru aklınıza gelebilir. Son Osmanlı Meclis-i mebusan'ı, İmparatorluğun toprak kayıplarını görünce, çekilebileceği son sınırları MİSAK-I MİLLİ olarak belirlemiştir. Ancak, İstanbul'un işgali ile sarayın bunu bile hayata geçirecek dermanı kalmayınca, iş ATATÜRK ve silah arkadaşları ile birkaç Meclis-i Mebusan üyesine düşmüştür. ULUSAL KURTULUŞ SAVAŞI bu şartlarda verilmiş ve sonucunda da TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ kurulmuştur. Türkiye Cumhuriyeti Devletini kuran bu kadroların kafasında, yeni kurulan devletin yönetim şekli ve ideolojisine ilişkin net bir fikirleri olmasa da; ATATÜRK ve yakın çevresinde ki arkadaşlarının kafasında bir devlet şekli bulunmakta idi. Bunu Atatürk'ün, Balkanlarda askeri ateşe iken dahil, sonraki okuduğu kitap ve arkadaşları ile tartıştığı konulardan öğreniyoruz. Halkın içinde olmadığı bir devlet yönetimi olmayacağını bilen ATATÜRK, ilk olarak 4-11 Eylül 1919'da SİVAS KONGRESİNİ toplayarak, kurulacak olan devletin yönetim şekline ilişkin ip uçlarını vermiştir. 23 Nisan 1920'de TBMM açılmış, ancak parti, Cumhuriyet Halk Fırkası (CHF)(kafa karışıklığı olmasın diye CHF yerine izniniz ile CHP diyeceğim), 9 Eylül 1923'de kurulmuştur. CUMHURİYET İSE, bir ay sonra, 29 Ekim 193'de ilan edilmiştir.

Ancak CHP, parti ideolojisine 2'inci kurultayının yapıldığı 15.Ekim.1927'de CUMHURİYETÇİLİK, HALKÇILIK, MİLLİYETÇİLİK VE LAİKLİK ilkelerini kabul ederek kavuşmuştur.

1929 Dünya Ekonomik bunalımı ile de, ekonomi de DEVLETÇİLİĞİN önemi artmış ve 1931 yılında yapılan CHP'nin 3'üncü kurultayında da DEVLETÇİLİK VE DEVRİMCİLİK ilkeleri eklenerek, CHP'nin ideolojisi ATATÜRK tarafından çizilmiştir. 5 ŞUBAT 1937'de de TBMM tarafından TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASINA: CUMHURİYETÇİLİK, DEVLETÇİLİK, MİLLİYETÇİLİK, HALKÇILIK, LAİKLİK, DEVRİMCİLİK ilkeleri konulmuştur. Dolayısı ile neden CHP dememin sebebi açık mıdır? Çünkü, CHP ve ideolojisi yok olur ise, TÜRKİYE CUMHURİYETİ de yok olur!.. Bu yüzden, her partinin bir ideolojisi vardır. Bunu daha sonra yazacağım. Ama CHP'nin İDEOLOJİSİ KURUCU VE EBEDİ GENEL BAŞKANI Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından konulmuştur. Zamanın ruhuna ilişkin değişim ve dönüşümler için de; SÜREKLİ DEVRİM'i savunan DEVRİMCİLİK İLKESİ konulmuştur.  Bir zamanlar yapılan CHP'de ki "ATATÜRK'ÜN RESMİNİN İNDİRİLMESİ" tartışmalarının ve imalarının altında yatan gerçeği görmezlikten gelemeyiz. BÜTÜN BUNLAR, CHP'Yİ KİMLİKSİZLEŞTİRME, İDEOLOJİSİNDEN UZAKLAŞTIRMA PROJELERİDİR. Ya bunlara dur deyip, Cumhuriyetin kurucu ilke ve felsefesine sahip çıkarsınız;  ya da Ülkemiz, Partimiz, her şeyimiz ile hep birlikte YOK ULUR GİDERİZ. KARAR SİZİN.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Uysal Arşivi

Ninemden guguk kuşu öyküsü

09 Ağustos 2025 Cumartesi 10:04

SÖZÜN DE BİTTİĞİ YER OLUR MU?

02 Ağustos 2025 Cumartesi 11:24

PLANLAMA- PLAN LAMA- PLAN- LA- MA

01 Ağustos 2025 Cuma 11:51

GÜRKUT ACAR'I TANIMAK

14 Temmuz 2025 Pazartesi 21:04

SORUN, SORUN OLUR MU YARATILIR MI?

02 Temmuz 2025 Çarşamba 10:48

HER ÖLÜM ÖLÜM MÜDÜR?

02 Temmuz 2025 Çarşamba 10:11

DOLANI DOLANI GELİYOR DA UYUYORUZ

01 Temmuz 2025 Salı 17:59