AKP’de il kongresi öncesinde hava parçalı bulutlu..

Yönetimi ele geçirip yaklaşan genel seçimler için avantaj sağlamaya çalışan guruplar arasında müthiş bir yarış ve çekişme var..

İl Başkan adayı kim olacak sorusu AKP’nin şu andaki en önemli konusu..

İktidar partisinin Antalya Teşkilatı’nda dışarıya sızmayan, sızdırılmayan bir koltuk kavgası var.

MHP’de ise içler daha da karışık.

AKP’de olduğu gibi guruplar arasında yönetimde söz sahibi olma mücadelesi göğüs göğüse sürüp gidiyor.

Kendilerine ‘Genç Ülkücüler’ adını veren gurup bir deklarasyon yayınladı ve “Bu süreçte biz de varız” mesajı verdi..

Görünen o ki il kongresi yaklaşınca MHP’deki bu iç çekişme daha da hızlanacak..

AKP ve MHP’de kazan kaynarken Antalya’nın gündemi her zaman olduğu gibi CHP.

Sadece kamuoyu, ya da siyasetle ilgilenen kesimler değil, yerel basın da CHP ile yatıp, CHP ile kalkıyor..

Yaklaşan Muratpaşa, Kepez ve Aksu ilçe kongreleri öncesinde ortalık toz duman..

CHP’yi yerden yere vuran da var, CHP içinde bir iç hesaplaşma olduğunu iddia eden de var, yönetimleri talip olanlara eleştiri ve alkış tutan da var..

Herkes işi gücü bıraktı CHP ilçe kongrelerine odaklandı..

CHP’yi sürekli tartışan, sorun üreten bir parti konumuna sokmak isteyenlere ne yazık ki CHP içindeki kimi kişiler ve guruplar da çanak tutuyor.

Partiyi yıpratmak, aday olanları hırpalamak amacını taşıyan yarışa kendilerini ‘Dededen-babadan CHP’li’ olarak tanımayan da katılıyor..

CHP Antalya Örgütü’nü kötülemek, kamuoyu önünde zor duruma düşürmek isteyenlerin gemisine su taşıyor bu kişiler..

Bir kıskançlık, bir çekememezlik var ki anlaşılır gibi değil..

CHP’nin e önemli sorunu olan ’Şucu, bucu’ dedikodusundan nemalanmak isteyen çevrelere kimi CHP’liler katkı sunuyor, partinin altını oymak adına elinden gelenden fazlasını yapmak için inanılmaz bir enerji harcıyor..

Siyaset hizmet sanatı, hizmet için yola çıkan kişilerin önüne set koymak, onların moral motivasyonunu bozmak kimseye yarar sağlamadığı gibi, hem CHP’yi hem de demokrasinin vazgeçilmezi olan siyaseti yıpratmaktan öte bir kazanım sağlamaz..

Çok nazik, bir o kadar da sancılı bir süreçten geçiyoruz.

Bu süreçte birlik olmak, dirlik olmak varken, demokrasiyi kaldırmayı kafasına koymuş bir iktidar varken kısır çekişme içine girmek, CHP’yi ele geçirmek, CHP ile ilgili her türlü kararı vermek, daha da önemlisi siyasi ikbal peşinde koşan kişilerin ekmeğine yağ sürmek CHP’yi, bağlı olarak Antalya ve ülke siyasetini yıpratır, zora sokar, AKP’nin işini kolaylaştırır.

CHP’de iç savaş çıkarmak isteyen siyaset baronları var..

Bu baronlar, Antalya’ya ve CHP’ye verdikleri zararı unutarak CHP ve Antalya siyasetini şekillendirme hevesiyle CHP tabanına ve amaçları CHP’yi zora sokmak olan yandaş basına gaz veriyor, komplo teorileri üreterek kendi yanlışlarını, ayıplarını beceriksizliklerini unutturmak için her türlü yöntemi deniyorlar..

Daha kongreler yapılmadan işler karıştı, yeni cepheler açıldı, guruplar kemikleşti..

CHP’de yaşanan bu kaos ortamından şüphesi ki AKP’liler çok mutlu..

Bıyık altından gülüyor, kalemşorlarına moral veriyor, siyasi ajanlarının sırtını sıvazlayarak CHP’deki karmaşanın boyutlarının artması için de her türlü yöntemi devreye sokuyor,

Dileriz ortam daha fazla gerilmez, akli selim galip gelir..

CHP’yi karıştırmak, kişileri karalamak yaralamak isteyenlerin hevesleri kursaklarında kalır.