
İbrahim Akkaya
Siyaha boyanan Kaleiçi..
Antalya’nın en önemli merkezi Kaleiçi ve Yat Limanı..
Daha doğrusu bir zamanlar öyleydi..
Her konuda olduğu gibi bu tarih ve kültür kokan bölgenin de içine ettik..
Oysa Altın Elma gibi çok anlamlı bir ödül almıştı..
Altın Elma, sahip olduğu tarihi ve kültürel değerleri koruyanlara veriliyor..
Antalya’nın çekirdek kenti tarihi Kaleiçi, Altın Elma’yı aldı ama ne ödüle layık olabildi, ne de bu çok özel bölgeyi koruyabildi.
Aslında en kolay yöntem seçildi..
Yetki karmaşasına sokuldu..
Kaleiçi’nden 10’na yakın kurum sorumlu ama kimse sorumluluğunun bilinci ile hareket etmedi.
Daha doğrusu kimse elini taşın altına sokmadı..
Her kurum kaçak güreşti, “yetkim yok” bahanesinin adına sığınarak kolayı seçti..
Kaleiçi’nde yetkili konumda olanlar ciddi biçimde bir adaya gelmedi, ortak akıl Kaleiçi ve Yat Limanı’nda ortaya konmadı, konamadı..
Sahipsiz kaldı bu tarihi mekan..
Olumsuzluklar ardı ardına gelince önce Kaleiçi’nde doğup büyüyenler terk etti.
Ardından tarihi bölgeye sahip çıkmaya çalışanlar pes etti..
Çok kötü dönemler geçirdi Kaleiçi..
Yerli yabancı herkesin ilk uğrak yeri olan bölgeye girmenin bile cesaret işi olduğu dönemleri yaşadık..
Her olumsuzluğa rağmen Kaleiçi esnafı ve derneği direndi, kötü günlerin aşılacağı umudunu hiç yitirmediler..
Bugün gelinen noktada Kaleiçi’ni eski parlak günlerine döndürme çalışmaları için en önemli adım atıldı.
Dünyaca ünlü tarihi mekan için hazırlanan ‘Kaleiçi Koruma Amaçlı İmar Planı’nın uygulanması aşamasına gelindi..
Planın uygulanmasına sayılı günler kala Antalya Kent Konseyi İmar ve Planlama Çalışma Grubu, kolları sıvardı.
Grubun son toplantısında çok önemli kararlar alındı.
Bunların en önemlisi ise Kaleiçi’nde görsel kirliliğin ortadan kaldırılma girişimiydi.
Karar göre, öncelikle çatı düzenlemesi yapılacak.
Bundan böyle Kaleiçi’nde günısı ve çanak antene gizin verilmeyecek, mevcut olanlar da sökülüp atılacak..
Toplantıya katılan Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Müdürü Yrd. Doç. Dr. İbrahim Bakır’ın açıklamaları dikkat çekici, bir o kadar da üzücü ve düşündürücüydü..
İbrahim Bakır, Kaleiçi’nde dokuya aykırı yapılaşmaların arttığını vurgulayarak, şunları söyledi :
“Kaleiçi’nde eğlence sektörüne doğru bir kayma var. Süratle siyaha boyanan binalar görmeye başladık. Görünce adeta şok oldum. Çok enteresan bir şey bu. Denetim altına almak lazım, bu da tabi ki planla sağlanacaktır. Hazırlanan iyi bir plan ancak arkasında iyi bir yönetim idaresi olmalı. Geçmişte İlçe Belediyesi(Muratpaşa) ile Büyükşehir Belediyesi arasında zaman zaman uygulamada sorunlar yaşandığını biliyoruz”
Şehir Plancıları Odası Başkanı Ebru Manavoğlu da bu yetki kavgasını işaret ediyor.
Manavoğlu’nun şu saptamaları önemli :
“Farklı kurum ve kuruluşların yetkili oluşu vatandaşların sorunlarını çözme yolunda başarılı olamamıştır. İlerleyen süreç içerisinde Kaleiçi’nin yeni bir yönetim modeline ihtiyaç bulunacaktır. Kültürel, doğal varlıkların, sit alanlarının özgün yapılara uygun olarak akılcı, sürdürülebilir ve bütüncül bir anlayışla ilgili tüm paydaşlarıyla birlikte korunmasını, gelişiminin ve canlılığının muhafaza edilmesini, bunlar arasında bir koruma kullanma dengesi kurulmasını ve kültürel mirasımızın gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlayarak, güncel veriler ışığında sağlıklı mekanlar oluşturmak ve daha yaşanabilir bir Kaleiçi adına yararlı olmasını umut ediyorum”
Biz de umut ediyoruz..
Dileriz Kaleiçi Koruma Amaçlı İmar Planı’ yetki kargaşasının, kısır çekişmelerin oyuncağı olmaz..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.