Kemer’de Kesme Boğazı Vadisi’nde hazırlıkları süren ve dün ÇED ile ilgili toplantısı yapılmak istenen proje ile mikro HES’lere bir yenisi daha eklenmek istenirken, örgütlü halkın direnişi şimdilik projeyi durdurdu…

Tabii ÇED ile ilgili hazırlıklarını tamamlayan ilgili firmanın süreci devam ettirme çabaları olacaktır. Ama önemli olan halkın da mücadelesini devam ettirme azmidir…

Unutulmamalıdır ki hiçbir yatırım, halka rağmen yapılamaz. Bugün ilimizin pekçok noktasında daha mikro HES kurmak için çalışmalar yapılıyor…

Özellikle Kumluca’da çalışmalar ağırlıkta…

Eğer kararlılıkla mücadele edilmezse yenilerinin gelmesi de hayal değil…

Elbette enerji sıkıntımız var ve çözüm gerekiyor ama bu bir derenin üzerine onlarca HES yaparak çözülemez…

Çözüm, yenilenebilir enerji kaynağında ama mikro HES’te değil…

Bunu sermaye karşıtlığı, hükümet karşıtlığı olarak göstermeye gerek yok. Ki hiç de mantıklı bir savunma değil…

Aksine ‘en iyi savunma; saldırıdır’ taktiği…

Artık halk da itibar etmiyor zaten. O nedenle gerçeklerle yüzleşmekte fayda var.  Mikro HES, doğaya, canlılara zarar veriyor…

Ama sistem, rant üzerine kurulduğundan her şey metalaştırılıyor. Su da metalaştırılarak, birilerine rant kapısı yapılıyor…

Geçtiğimiz hafta da yazdığım gibi mikro HES, bir arpalık, ulufe…

Bunu ben değil, bu projelerin içinde çalışan, konuya hakim uzmanlar söylüyor…

Alim olmaya da gerek yok, her şey belli…

Meslek odaları bile bu katliama bayrak açıyorsa, artık durma zamanıdır…

Eğer durulmuyorsa, halkın dün yaptığı ve pek çok kez de gördüğümüz gibi mücadelesi, direnişi sürmeli…

Klasik olacak belki ama direne direne kazanılacak…

  Yoksa, yoksasını düşünmek bile istemiyorum…

Suyu beton borulara hapsedilen derelerimize bırakılacağı söylenen cansuyu ile hayat damarlarımız kesilecek…

Hem bizim, hem doğanın…

Bir kez daha düşünmekte fayda var…

Değer mi?