Bir emek, dayanışma ve hakların kazanılması için mücadele günü olan 8 Mart Dünya Emekçiler Günü’nde bu yıl ülkemizde önemli bir dönemden geçerken gündeme dair söz söylememek olmaz…
Evet, aksak da olsa işleyen demokrasimiz var…
Eğitimden sağlığa çok sorunlu alanımız var belki ama en azından demokratik bir yapı içinde çözmek için mücadele imkanı da tamamen ortadan kaldırılmış değil…
Bugün kadına dair bu işleyen sistem içinde sayabileceğimiz yüzlerce sorun ve sorunlu alan var, doğru…
Ama cumhuriyetten, parlamenter sistemden, laik demokratik düzenden taviz verirsek inanın kadının adı hiç olmayacak…
Sorunlar daha da katlanacak…
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk sayesinde kazandığımız haklardan, elde ettiğimiz kazanımlardan vazgeçmek yok…
O yüzden işte bu 8 Mart’ta biz kadınların daha çok içinden geçtiğimiz referandum sürecine odaklanması gerekiyor…
İş yaşamından siyasete hayatın her alanında var olan kadının, varolmaya devamı açısından da bu şart…
Yoksa Ortadoğu’dan farkımız kalmaz…
Tüm yetkilerin tek kişiye devredildiği bir sistemden demokrasi çıkmayacağına göre,buna da evet demek mümkün değil…
O yüzden her Türk kadını olarak bugünümüzü borçlu olduğumuz Atatürk ve devrimlerine sahip çıkmak için getirilmek istenen Anayasa değişikliğine, tek adamlığa hayır diyelim…
Hayırda buluşalım…
Biz Antalyalı kadınlar, Antalya Kadınlar Birliği organizasyonu ile bir araya geldik ve farkındalık yaratmaya çalıştık…
Antalya Müzesi’nden Cumhuriyet Meydanı’na ellerimizde Türk bayraklarıyla yürüdük…
Ardından da alanda buluştuk…
Cumhuriyet Meydanı’ndaki sergi nedeniyle alanda toplanamasak da bir arada basın açıklaması yaptık…
Şiddetten tacize, çocuk gelinden diktaya hepsine hayır dedik…
Başkanlığa hayır diye de son olarak hayır noktayı koyduk…
Çünkü demokrasi ancak cumhuriyet rejiminde ve parlamenter sistemde mümkün…
Hayırlı 8 Mart’lar…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.