Tutuklu gazeteciler, davalık gazeteciler ve bir sürü ihlal şurada dururken aklımıza gelmeyecek yeni yol ve yöntemler de keşfedilmiş son günlerde…

Yalana, talana, yağmaya, Cumhuriyet karşıtlarına karşı savaş açan cesur gazetecilerden Murat Ağırel’in ortaya çıkardığı dosyalara karşı söyleyecek sözü olamayanlar, yolu O’nu susturmaya çalışmakla bulmuş…

Ama Ağırel, susmaz, gazeteci susmaz…

Peki nedir akla gelmez yöntem…

Son dönemde ilaç sektöründeki vurgunun üzerine giden Murat Ağırel’in dosyada gündeme getirdiği AKP’nin eski milletvekili Şükrü Ayalan, İstanbul 1. Aile Mahkemesi’ne başvurmuş ve “Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun” kapsamında tedbir kararı aldırmış…

Evet, yanlış duymadınız…

6284 Sayılı Kanun’un kadınlara karşı şiddeti önleme noktasında uygulama eksikliği gündemde yerini korurken, eski erkek vekil kanundan yararlanmış, Ağırel hakkında tedbir kararı çıkarttırmış…

Bu arada Ağırel’in 2 yazısına engel gelmiş…

İki ay yazmama ve uzaklaştırma kararı trajikomik olmasının yanı sıra tam da kritik bir seçim öncesi manidar…

Aba altından sopa gösterme durumu var burada…

Yazma, konuşma, eleştirme, düşünme diyorlar…

Kadınlar her gün katledilirken kadını koruyamayanların erkek vekilin talebiyle ‘sansür’ anlamında bir tedbir çıkartması ile bir ihlal daha karnemize işlendi sanıyorum…

Vekili gazeteciden korumak diye bir saçmalık olmayacağına göre bu sansürdür…

Ekranlar karartılıyor, gazetelere ceza yağıyor ve yetmiyor gazetecilere özel yargı kararları icat ediliyor…

Daha neler duyacağız, göreceğiz bilmiyorum ama haksızlığa uğrayan Murat Ağırel’in yanındayım…