Cengizhan Gököz

Cengizhan Gököz

SEÇİMİN ÜZERİNE

 Sonucu önceden belli ve hatta tarafsız araştırma şirketlerinin dahi açıkladığı oranlarda sonuçlanan, Cumhurbaşkanlığı seçimleri bitti.

Başbakan,  İktidar Partisinin Genel Başkanı, ülkenin tek hakimi ve tek adamı olma yönünde hızla ilerleyen Recep Tayyip Erdoğan tabiri caizse kendisini Cumhurbaşkanı seçtirdi.

 Muhalefetin ortak adayı İhsanoğlu, seçim kampanyasında adeta yoktu.

Devletin gücü, mali imkanları, radyosu, devlet televizyonu, yandaş medya velhasıl tüm imkanları arkasına alan Başbakan, tüm bu mali kaynakların ötesinde 55.000.000-TL civarında bağış topladı.

 Ülkenin Başbakanı, bu sıfatı ile girdiği Cumhurbaşkanlığı seçiminde kampanyası için bağış toplama yolunu seçti.

 Kendi partisinden seçtirdiği Belediye Başkanlarının, devletten iş alan yandaş müteahhitlerin, iş adamı sıfatlı kişilerin ve adını sanını bilmediğimiz çevrelerden gönderilen milyar dolarlar harcanarak bu sonuca ulaşıldı.

 Böyle adaletsiz ve hukuki denetimden yoksun seçimlerle elde edilen sonuçlar adeta zafer olarak gösterilmekte ve bazı çevreler zafer çığlıklarının yanında, muhalefet ile alay etme ve hakaret etme yarışına girdiler.

 Ayrılıkçı partinin Cumhurbaşkanı adayı oy oranını gördü.

 Mevcut seçim barajına yaklaşmasını başarı olarak gören Demirtaş, seçimin ikinci tura kalması halinde AKP ile yapacağı çirkin pazarlıktan mahrum kaldı.

  İhtiyacı kalmadığı zaman, en yakınındakileri bile ortada bırakacağını Abdullah Gül örneğinde ortaya koyan Başbakan, Cumhurbaşkanlığı seçiminde ihtiyacı kalmadığı için, sözüm ona çözüm sürecinde ne yapacak merak ediyorum.

Görebildiğimiz kadarı ile amacına ulaşmak için; demokrasi dahil, her türlü kavramı ve değeri rahatça menfaatine kullanabilecek bir zihniyete sahip olan yapının bu sonuçtan sonra takınacağı tutum merak konusu olmaya devam ediyor.

 Muhalefetin seçim sonuçlarını kendileri için başarılı saymaları apayrı bir gariplik, ancak bu haksız yarışta kazanabilmek, çok özel şartların gerçekleşmesi ile mümkün olacaktı.

 Seçime şu veya bu gerekçe ile, haklı veya haksız katılmayanların veya seçimin boykot edilmesini isteyenlerin, aday gösterip, adayın arkasında durmayanların veya duruyormuş gibi görünenlerin bir daha oturup düşünmeleri gerekiyor.

 Türkiye bir hilkat garibesi seçime sürüklenirken, Türk Milletinin önündeki fırsatı değerlendirmesi gerekirdi.

Ancak bu fırsat değerlendirilmemiş, AKP zihniyetine karşı Atatürkçü düşünceye sahip insanların moralleri olumsuz etkilenmiştir.

Zaman ümitsizliğe düşme zamanı değildir.

 Atatürk’ ün kurduğu çağdaş, demokratik, laik, hukuk devletinin ilelebet sürdürülmesi yönünde mücadele azimle sürdürülmelidir.

  Ülkeyi bu hale getirenler, kendi yarattıkları ortamda birbirlerini yiyerek yok olmaya mahkumdur.

Yeter ki, inancımızı ve moralimizi bozmayalım…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Cengizhan Gököz Arşivi

İHA - SİHA GÜZELLEMESİ

04 Mayıs 2023 Perşembe 09:30

EVLATLIKLA EVLENMEK!

22 Şubat 2023 Çarşamba 09:50

Davul-tokmak  

12 Ocak 2023 Perşembe 10:38

ÇARPIK ÇEVRE ANLAYIŞI

24 Aralık 2019 Salı 06:28

DİN VE ÇEVRE

09 Ağustos 2019 Cuma 14:02

ANADİLDE İBADET

06 Ağustos 2019 Salı 11:02

MİLLİYETÇİ MUHAFAZAKÂRLIK

31 Temmuz 2019 Çarşamba 12:04

MİNAREYE “KÜLAH GİYDİRMEK’’

24 Temmuz 2019 Çarşamba 13:21