İşte yine dün ulusal medyadan bir haber: “Suriye’de aldığı eğitim sonucu ormanlarımızı yakmak üzere Türkiye'ye gelerek Antalya'da kimyasal formül hazırlaması sonucunda yakalanan bir küresel hain.

Bu vesileyle polisimize çok çok teşekkür ederiz. Biz Türk milleti olarak boğazımızdan geri döndürerek, midemizin hakkından kısarak Suriyelilere ekmeğimizi, aşımızı vermiyor muyuz, biz aç iken onları doyurmuyor muyuz. 5 milyon Suriyeliye, 700.000 Suriyeli bebeye mama vermedik mi, bin bir sıkıntı içinde yüzen kendi çocuklarımız ortadayken onların çocuklarını meccanen okutup onları giydirip kuşatıp yaşatmıyor muyuz, Onlara iş aş verip ülkemizde barındırmıyor muyuz. Onlar için 50-60 milyon dolar paralar harcayarak onları bağrımıza basmadık mı. Gerektiğin de kendimiz mağdur iken onları donatıp korumadık mı...

Utanmaz, ahlak fukarası, hainler, tüm bunlara rağmen memleketi yakıp kavurmak için her türlü pisliğin içine girebiliyorlar.

Daha önce de defalarca talep etmiştik. Ülkemize bu şekilde kıyanlar ve ormanlarımızı bilerek ve isteyerek yakarak ülkemizi yok etmeye çalışan bu hainler için acilen idam kararı çıkararak bu hainlerin asılmasına yol açılsın demiştik. Ama ne yazık ki sonuç alamıyoruz. Ülke yanmaya yakılmaya devam ediliyor. Avrupa bizi kınarmış, Amerika bilmem ne düşünürmüş, yok efendim ortada insan hakları varmış falan filan...

Ne demek efendim, benim ülkem yakılıp yıkılıp yok edilmesi için bitirme projeleri yapılırken ben seyredeceğim, denk olmayan cezalarla geçiştireceğim. Olmaz böyle bir şey, ben vatandaşım, ben Türk kamuoyuyum benim ülkem yakılıp yok edilirken aptal aptal seyirci olamam. Yevmül mahşerde benden hesap sorarlar. Ben ülkemin ve insanımın sevdalısıyım.

Sayın hükümetimizden, bilhassa Sayın Adalet Bakanından talep ediyoruz; Lütfen bu suçu işleyen hainler dahil, eşine defalarca bıçak sallayarak öldüren, masum insanları ve çocukları katleden, bilerek ve isteyerek ülkemizin kalkınmasına en büyük kötülükleri yapanları da bu yasa kapsamında mütalaa edilmesini istiyoruz.

Sahada uzunca zamandan bu yana kamuoyu ölçeğindeki gözlemlerimizin sonucunda tanık olduğumuz olaylar dikkate alındığında şunu ifade edebilirim. Halkımız bu tür hainlikler ve hukuksuzluklar karşısında fevkalade acite olmuş ve bilenmiş durumdadır, bir çok çevreler infial ve korku içindedir. İfade etmeliyim ki, halkımız adeta isyan bayrağını açma noktasına gelmiştir. Hiçbir insanımız, ülkemize ve insanımıza ihanet edilmesini asla hazmedemez. Bu haklı ve toplumun veciz-talebinin karşılık bulacağı kanaati içindeyiz.