Antalya Diplomasi Forumu'na katılan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya –Ukrayna savaşından can yakan açlık ve sefalete çarpıcı ifadelerde bulunmuş…

Forumlar önemli, diyaloglar önemli elbette hatta Sayın Erdoğan’ın barış mesajını, savaş karşıtı söylemlerini eden Erdoğan, önemsiyoruz. Ancak şu satırlar da çok çok önemli…

“İnsanlığın küresel barışa, huzura, refaha duyduğu özlem de o derece artıyor. Bilimde, teknolojide, tarımda, sanayide, iletişimde, ulaşım imkanlarında yaşanan ilerlemeye rağmen insanlık olarak temel meselelerimizi henüz çözüme kavuşturamadık. Terörizm, açlık, yoksulluk, kıtalar arasındaki adaletsizlik, sıcak çatışma ve iç savaşlar, iklim değişikliğinin yol açtığı çevre felaketleri küresel gündemin en üst sıralarında yer almayı sürdürüyor.”

Evet, bir tarafta çevre felaketleri, diğer tarafta açlık, sefalet, savaş…

“Ekonomiler büyürken, gökdelenler yükselirken, birilerinin cüzdanları şişerken, belli başlı ülkeler günden güne zenginleşirken, istatistikler bize müreffeh bir resim çizerken maalesef hemen yanı başımızda çocuklar açlıktan ölmeye devam ediyor.”

Sayın Erdoğan’ın muhtemel savaş bölgelerini ve Ortadoğu’yu kast ettiği ortada. Ama bizim ülkemizde de açlık ve yoksulluk artıyor. Yurttaş, çocuğuna bez ve mama almak için kendi yiyeceğinden kısıyor…

7 Aylık bebeğini makarna yemeğe alıştırmaya çalışıyor…

Ek iş yapıyor, tabii bulabilirse…

Açlık virüsünün her yıl dünyada korona virüsten daha fazla insanın hayatına mal olduğunu işaret eden Cumhurbaşkanı’na katılıyorum. Ama maalesef aynı sorun bizim topraklarımızda da var…

Belki açlıktan öldü haberleri çıkmıyorlar ama çaresizlikten intihar eden yurttaş sayısı artıyor…

Çocuklar protein alamıyor…

Ete, tavuğa, balığa hasret yurttaş…

O yüzden savaşa karşı çıkalım sonuna kadar…

Ama sadece savaşa karşı olmak yetmez…

Memleketin ekonomik darlığını ortadan kaldıracak adımları da atmak gerek…

Yurttaşın tasarruf yapacak bir yeri kalmadı ama devletin var…