
Songül Başkaya
Sahillerdeki perişanlık…
13 Yıllık tek parti iktidarına son veren, faşizan baskılara, hukukun üstünlüğüne, laik ve bilimsel eğitime tahribata, Cumhuriyet kazanımlarına, basın özgürlüğüne, insan haklarına saldırıya vs dur diyen 7 Haziran seçimlerini daha çok konuşur, üzerine çok yorum yaparız…
Ama kentimizi de unutmamak lazım…
Doğup büyümediğim ama çocuk yaşlardan itibaren yaşadığım, pek çok Antalyalıyım diyenden daha çok kentini düşünmeye gayret eden ve mücadele eden birisi olarak, tüm duyarlı vatandaşlar gibi yakından izliyorum alınan kararları ve yapılan çalışmaları…
Bakıyorum da iki sezondur sahillerde hizmet sıkıntısı var. Hatta hizmet yok desek yeri…
Konyaaltı’nda ANET AŞ, Lara Birlik Halk Plajları’nda EKDAĞ AŞ yetkili…
Yıllarca mavi bayrakların dalgalandığı sahilleri ‘Halka açık, ücretsiz plaj’ sloganlarıyla Milli Emlak’tan kiralayıp, belediye şirketlerine veren ve “Sahilleri halka peşkeş çektik” diyenlerin durumu ortada…
Kadınlara ‘VIP’ hizmet sunduğu söylenen Kadın Plajı dışında, doğru düzgün hizmet sunulan bir yer var mı, bilmiyorum…
Ben göremiyorum…
Sonra ücretsiz reklamı da çabuk bitti. Ücretsiz verilen ya da verildiği söylenen şezlong ve şemsiye hizmeti ilk sezonda iflas etti…
Konyaaltı’nda binlerce şezlong ve şemsiyenin yönetimi sağlanamadı, vatandaş hizmetsiz kaldı…
Şuanda da disipline edilen bir hizmet yok…
Lara’da ise durum daha da vahim…
Halka ücretsiz plaj hizmetleri sunmak için kurulan ve yıllardır mesire alanıyla birlikte tüm hizmetleri ücretsiz sunan Lara Birlik’in yönetimin CHP’ye geçmesinin ardından genel kurulu iptal edilip, feshi sağlanan birlik sonrasında alanda hizmet devri kapandı…
Güvenlikten temizliğe, aydınlanmadan sahil hizmetlerine hiçbiri sağlıklı işlemiyor…
Şezlong ve şemsiye devri kapandı…
Şimdi de ücretli döneme geçiş için çalışmalar başladı…
Restoran olarak yapılan ve yıllarca ticari bir faaliyete konu edilmeden engelliler ve kamp öğrencileri için kullanılan alan ihaleyle verilmiş…
Red and White isimli lüks bir işletmeye dönüşmüş…
Restoran, bar ve plaj hizmeti vereceği söylenen işletme, adeta 3-5 katı alana yayılmış…
Küçücük büfelerin işgalci olduğunu iddia edenlerin bir restoranın sahili sarmasına kayıtsız kalışı elbette sorgulanıyor, halk tarafından…
Biz de halk adına konunun takipçisiyiz…
Adı halk plajı olan ama halktan uzaklaştırılmak istenircesine ticarileştirilen sahillerde doğru hizmet verilmeli…
Yıllardır süren hizmet akışını siyasi nedenler veya başka gerekçelerle bozmak, alt-üst etmek doğru bir yönetim anlayışı değildir…
Yetkililer bu perişanlığa derhal son verilmeli…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.