Bir kadının katledildiği, üstelik hunharca 15 kez bıçaklanarak öldürüldüğü bir davada verilen cezaya itiraz edilirken, bu cezanın yetersizliği düşünülürken, Yargıtay’dan isyan ettiren bir karar çıktı…
Yargıtay Ceza Genel Kurulu (YCGK), TRT sanatçısı, 33 yaşındaki Hatice Kaçmaz’ı öldüren sanık Orhan Munis’e müebbet hapsi onarken, “tutku cinayeti” indirimine vize verdi…
O kararda, “Kaçmaz’ın, evlilik teklifini kabul etmesi halinde Munis’in cinayeti işleyemeyebileceği” vurgulandı…
Yani katledilen Hatice Kaçmaz, mağdur bir kez daha öldürüldü. Kaçmaz’ın ailesi bir kez daha paralandı, dağıldı…
Son görüşmesine bıçakla gelen Orhan Munis’in “tasarlayarak öldürme” niyeti alenen ortadayken “kasten öldürmekten” müebbete mahkumiyete kabul edilmez…
Bu ne hukuka ne vicdana sığar…
Kimse sanığın savunma hakkı demesin…
Bu karar vicdanlarımızı bir kez daha kanattı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, karara ağırlaştırılmış müebbet hapis verilmesi yönünde itiraz etti…
Başsavcılığın bu itirazı reddedildi…
“Sanığın eyleminin, isteğinin kabul edilmemesinden kaynaklanan duygusal çöküntü ve hiddetin etkisi altında kasten öldürme suçunu oluşturduğu kabul edilmelidir” denilen 14 erkek üyenin oyuyla alınan karar aslında Orhan Munis’e tahliyenin yolu açıldı…
Cezası kesinleşen Munis, 30 yıl kesintisiz hapisten kurtulmakla kalmadı, kısa sürede serbest kalacağı günleri beklemeye başladı…
Bu karar ayrıca ne sağladı biliyor musunuz?
Kadın katillerinin, “aşırı sevdikleri” gerekçesiyle “tasarlayarak öldürmekten” ağırlaştırılmış müebbet yerine “kasten öldürmekten” müebbet ve iyi halden ceza indirimi alabilecekleri endişesi…
Kabul etmiyoruz bu kararları…
Yargıya güvenimiz tam ama bu karar sakıncalı…
Artan ‘erkek cinayetlerini’ legalleştiren, masumlaştıran bir karar…
Umarım yargıdan döner…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.