Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Çetin Osman Budak, Antalya’nın sorunlarını dert eden, söylemekten, eleştirmekten çekinmeyen, çözüm için de kafa yoran bir başkan…

Geçtiğimiz günlerde Karayolları Bölge Müdürlüğü’nün Batı Çevre Yolu’na ilişkin imar planı çalışmasının detaylarını paylaşan ATSO Başkanı Budak, bölgede çok sayıda ağaç kesileceğini hatta yapılan hesaplamaya göre yarım milyon ağacın yok olacağını ve yerini inşaat yoğunluğunun alacağını kaydetmişti…

Dün de Antalya Büyükşehir Belediyesi İmar Danışmanı eleştirdi…

Evet, Batı Çevre Yolu Antalya için çok önemli. TIR’ların ve büyük araçların kent merkezinden geçerek yarattığı tehlikenin ortadan kalkması, trafiğin rahatlaması için bu yolun yapımı, yolun yapımı için de kamulaştırmanın yapılması, planlama şart. Ancak bu planı yaparken de kenti katletmenin anlamı yok…

Evet, çeyrek asırlık maziye sahip bu yol bir önce bitmeli. Ancak niye Çandır Çayı ile Karaman Çayı arasındaki 30 dönüm yerine 280 hektar planlanmak isteniyor…

Tamamen narenciye bölgesi olan bu alanı yok etmenin gerekçesi açıklanmalı…

Bölgeye yakın yerlerde inşaat emsal oranı parsel büyüklüğüne göre 0.60 ve 0.80 emsal arasında kullandırılırken, burada 1.2 düzenlemesi neden?

Antalya’yı bu kadar betonlaştırmak, talan etmek niye?

Herşeyi para olarak görmemek gerekiyor…

Hazırlanan plana göre yolun her iki tarafı ticaret alanı. 36 hektar ticaret alanında 1.2 inşaat emsal oranıyla 4 kata kadar izin veriliyor…

Ticaret merkezinin arka kısmı ise düzenli konut parseli. Konut bölgesinde de 1.2 inşaat emsali var. Kat izni ise 12 kat…

Yaklaşık 300-400 bin yeni nüfus getirecek planlama, bu nüfusun ihtiyaçlarını da ne yazık düşünmemiş…

Görünen o ki bu planlamaya da yargı yolu, itiraz yolu gözüktü…

BU NASIL ANLAYIŞ

Antalya’da bir okulda 9 yaşındaki öğrencinin sınıf başkanlığı için seçim yapmayan öğretmenini eleştirmesi, öğretmenin konuyu sosyal paylaşım sitelerine kadar taşıması ve öğrencisini vatan haini ilan etmesiyle basına taşındı…

Aslında o yaşta çok güzel eleştirmiş öğrenci, öğretmeninin ileri demokratik hareketini; "Gerçi seçim olsa ne olacak? Seçimin güzel bir şey olduğuna inanmıyorum. Başbakan da seçimle geldi ama ağaçları kesiyor, su sıkıyor, gaz sıkıyor"…

Yalan da değil…

Ben bu eleştiriye karşı öğrencisini ‘vatan haini’ ilan eden öğretmenin anlayışına takıldım…

Anladım, o da ileri demokrasi ürünü…

Şimdi korkum 9 yaşındaki çocuğun da Antalya’daki soruşturma kapsamında ‘darbe’ suçlamasına hedef olması…