Masmavi denizi, kumsalları, koyları, Lara’daki eşsiz kumulları, Patara’daki tarih ve doğayı buluşturan manzarası, Çıralı’sı, Adrasan’ı, Kalkan’ı, Üçağız’ı ile cennetten bir köşe, Antalya…

İşte o cennetin bir köşesi de Phaselis…

Kemer-Tekirova bölgesinde yer alan, tarihi antik kent, kenti saran sahili, sahili kucaklayıp sarmalayan ormanı ile büyülüyor, insanı…

Biz de ailece Phaselis tutkunlarındanız…

Her hafta denize girmek için kilometrelerce yol gider, o tarihi atmosferde doğanın dansına ortak oluruz…

Ama Phaselis tehlikede…

Tehlike, sadece birilerinin Phaselis rüyası değil…

Elbette o da büyük tehlike…

Çünkü o antik kentin ve ormanın içine kondurulacak devasa bir proje için kollar sıvandı, Dream of Phaselis…

280 oda kapasiteli tatil köyü projesi için herşey tamam…

Sadece kamuoyu tepkisi nedeniyle bir gecikme oldu…

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan ÇED gerekli değildir, izni bile çıktı…

M.Ö. 7. Yüzyıllarda Rodoslu kolonicilerin kurduğu, bir liman kent olan Phaselis’te makine seslerinin duymaya az kaldı, belki…

Gün sayıyor, birileri…

Tabii Antalyalı kolay pes etmez…

Siz bakmayın Phaselis’te tatil köyüne onay çıkaranlara…

Bu halk, makinaların önüne yatar, yine de izin vermez Phaselis’e kıymalarına…

Bu arada yıllardır Orman Bölge Müdürlüğü’nden Turizm Müdürlüğü’ne kadar pekçok kurumu uyarmama rağmen ormanlık alanda yapılmayan çalı-çırpı temizliğinin yapılmasını ve hazır temizlik yapılırken yapılan seyreltme çalışmasını da dikkatlerinize sunuyorum…

Ve gelelim Phaselis’teki diğer tehlikeye…

Belki sadece Phaselis’te de değil, bu tehlike…

O billur deniz, bulanık ve atıklarla doluydu, önceki gün…

Her geçen hafta daha bir kirleniyor, sanki…

Görünen o ki tekneler, atıklarını denize boşaltıyor. Ya da başka bir kirletici etken var. Her neyse bu kirliliğe sebep, biran önce bulunup, halledilmeli…

Çünkü Phaselis, SOS veriyor…