İbrahim Akkaya

İbrahim Akkaya

CHP’nin AKP’den farkı ne ?

 CHP Genel Merkezi’nin Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında sesini yükselten parti içi muhalefeti 5-6 Eylül’de ‘Baskın olağanüstü kurultay’ ile etkisizleştirme, ardından da tasfiye etme amacında olduğunu tahmin etmek için kahin olmaya gerek yok.

15 günde genel başkanlığa ya da parti yönetimine talip olmak isteyenlerin bırakın gerekli çalışmayı yapmak, aday gösterilmek için imza toplaması bile olanaksız.

CHP’de parti içi demokrasinin ne halle düştüğünün en somut örneği baskın kurultay kararı.

Sorarım size CHP’nin AKP’den farkı ne ?

AKP tek adam anlayışıyla yönetiliyor ve böyle devam edeceğini sağır sultan bile biliyor.

Gelelim Antalya’ya..

30 Mart yerel seçimlerinde CHP, Antalya Büyükşehir Belediyesi’ni AKP’ye kaptırarak büyük yara aldı.

CHP İl Başkanı Devrim Kök’ün ’Hizipçiler’ yakıştırmasında bulunduğu muhalifler, Cumhurbaşkanlığı seçimini bekleyerek hesap sormayı ertelediler.

Cumhurbaşkanlığı bozgunu sonrasında muhalefet sesini yükseltince ve ’Kurultayı toplayın’ çağrısı yapınca da kızılca kıyamet koptu..

Cumhurbaşkanlığı seçiminde Antalya’da birinci parti olunca her şeyin güllük gülistanlık olacağını, kendilerine övgüler düzüleceğini bekleyenler, başarısızlıkları sorgulanmaya başlayınca parti içi muhalefete yüklenmeye, partilileri AKP’ye nazire yaparcasına ayrıştırmaya, kutuplaştırmaya başladılar.

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin AKP’ye kaptırılmasında baş suçlunun CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olduğu biliniyor.

Kılıçdaroğlu, CHP’nin ve Antalya’nın 5 yılını heba eden Mustafa Akaydın’ın seçimi kaybedeceğini bildiği halde siyasi ikbal beklentisi ile aday yaparak Antalya’yı AKP’ye adeta altın tepside sundu.

Antalya’da her mekanda, “ Akaydın’la olmaz” yorumu yapılırken, Kılıçdaroğlu, hem parti tabanının, hem de Antalya halkının düşüncelerine kayıtsız kalarak Akaydın’ı ikinci kez aday gösterip, Antalya’nın ve CHP Antalya Örgütü’nün kaderiyle oynadı.

Antalya’da herkes biliyor ki Akaydın, CHP’ye çok büyük zararlar verdi.

CHP’nin oylarıyla seçildiği halde kendi başarısı ile kazandığı gibi Akaydın’ın karakteriyle örtüşen bir anlayışı benimsedi.

Önce CHP’ni iki belediye başkanı Süleyman Evcilmen ve Muhittin Böcek’le kavga ortamı yarattı..

Evcilmen ve Böcek için, “ Hiçbir iş yapmadılar, koltuklarından kalkmadılar” türünden açıklamalar yaptı, Batı Çevre Yolu ile ilgili tartışma sürecinde partilisi Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek’e “ Rantçı’ diyebilecek kadar ileriye gitti.

Yanlış uygulamalarına direnen belediye meclis üyelerine, “Onların yüzüne bakacağıma gider, çiftliğimdeki ineklerin yüzüne bakarım” gibi asla kabul edilemez laflar etti.

CHP İl Başkanı Devrim Kök gibi Akaydın’ın da en önemli silahı Baykal karşıtı söylemler en önemli argümanları oldu.

Akaydın, Baykal için ‘Kral çıplak, cıscıplak, cıplatırım, büyük ağabey” gibi yakışıksız sözler ederek, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na şirin görünmeye çalıştı.

Dahası Akaydın, kendisine her koşulda sahip çıkan, seçimi kaybetme bahasına yeniden aday gösteren Kılıçdaroğlu’nu yok sayacak eylemde bulundu.

Kavgalı olduğu dönemin CHP İl Başkanı Özer Ülken’le barışması için Dedeman Otel’de 4 saati aşkın dil döken Kılıçdaroğlu’na resti çekti, “Sayın Genel Bakanım ben bu adamın(Özer Ülken) elini asla sıkmam, isterseniz beni disipline verip ihraç edin” diyerek refüze etti..

Akaydın, üslubundan rahatsız olduğunu ima eden CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin’e de kendince dişini gösterdi, “Konuşursam ağzıma biber mi sürecek ?” şeklindeki sözleriyle Tekin’i de alaya aldı.

CHP’de kimsenin Cumhurbaşkanlığı seçiminde Antalya’da çatı adayının sandıktan birinci çıkmış olmasını başarı olarak görüp, muhaliflere ve sandığa gitmeyen, oyunu kullanmayanlara yüklenmeye, onları suçlu ilan etmeye hakkı yok..

CHP, 30 Mart’ta Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı için Akaydın dışında hangi CHP’liyi aday gösterse seçimi kazanırdı..

Elbette 30 Mart’ın ve Cumhurbaşkanlığı seçiminin hesabı sorulacak.

CHP’yi Antalya’da tartışılır hale getiren, bazı ilişkileri kamuoyunun tepkisini çeken görev başındakiler, eleştirilerden gocunma yerine yanlışlar içinde olduklarını, partiyi böldüklerini, kan kaybına neden olduklarını kabul etmek zorundular..

Baykal’a, muhaliflere yüklenerek, kimi çevreleri sakıncalı ilan ederek bu işten sıyrılamazlar..

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Akkaya Arşivi

Siyaset zor zanaat !..

27 Eylül 2019 Cuma 11:32

Yarın dizimizi dövmemek için..

26 Eylül 2019 Perşembe 10:33

Batan batana !..

25 Eylül 2019 Çarşamba 12:25

Yeni Parti Kasım’da geliyor

24 Eylül 2019 Salı 11:04

Anket oyunları !..

12 Eylül 2019 Perşembe 11:38

7 yürekli gazeteci..

11 Eylül 2019 Çarşamba 13:00

Devlet Kapısı’na saldırı

09 Eylül 2019 Pazartesi 11:48

İYİ Parti’de nefesler tutuldu

07 Eylül 2019 Cumartesi 13:09