Yandaşlık-candaşlık konusu değil, bahsedeceğim. Her kişi gibi her basın-yayın organının da bir ideolojisi olması olağandır. Aksi zaten düşünülemez…

Bizim de gazete olarak yayın politikamız; bellidir. ‘Halkın ve haklının yanında’…

Tüm çabamız, gayretimiz, emeğimiz bunun içindir. Hiçbir kişi, kurum, zümre endeksli yayımcılık yapmayız. Gazetemiz ailesinin bireylerinin ideolojik yakınlığı olan kişi ve kurumlar da yanlış yapıyorsa, bizim için yanlıştır. Bir başkası da…

Öyle olunca tabii herkesi hedef tahtasındayız, her daim…

Mühim değil ama tercihimizden memnunuz…

Yeter ki biz mesleğimize, kentimize, ülkemize ihanet etmeyelim…

Yeter ki hak, hukuk çiğnemeyelim…

Bilerek zaten yapmayız ama bilmeyerek de yapmak kısmet olmasın…

Fakat tüm üzüntüm yıllardır dile getirdiğimiz ‘basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü’ geriliyor savına şimdiye kadar kulak tıkanması sonucu gelinen nokta…

Yılların basın kuruluşları atılan bir tweet ya da kapakta kullanılan bir fotoğraf dolayısıyla baskına uğruyor…

Tabii gerekçe hazır…

Terör propagandası yapmak, Cumhurbaşkanı’na hakaret vs…

İyi de teröristler ve propagandistleri rahat rahat gezerken, bu hareketler şık olmuyor…

Hele hele ‘ileri demokrasiyle’ sınır atlayan ülkemde…

Nereye geleceğim belli…

Nokta’ya yapılan operasyon…

Okursunuz, okumazsınız, beğenirsiniz, beğenmezsiniz bir kapak nedeniyle bir yayım kuruluşuna operasyon ancak 3. dünya ülkelerinde görülür…

Olmuyor, yakışmıyor…

Elbette, devletin, yöneticilerin, vatandaşın haklarına saldırı varsa hukuk kanalıyla gereken süreç işletilsin…

Ama bir tweet atıldı diye, ayağa kalkmak, gazete bastırmak olmaz…

Ya da bir derginin kapak fotoğrafı nedeniyle toplatılma…

Olmaz...

Basının özgür olmadığı bir ülkede, demokrasiden bahsedilemezse bugün ülkemizde basın özgürlüğü ciddi tehdit altında…

Hiciv ve eleştirinin hakaret olmadığını ve herkesin eleştiriye açık olması gerektiğini kabullenin lütfen…

Bizler şakşakçı değiliz…

Bizler gazeteciyiz…

Görevini layığıyla yapan tüm meslektaşlarıma selam olsun…

Yalnız değilsiniz…