Değerli basınımızın mensuplarından, Gazeteci Yazar Sayın Songül Başkaya’nın 07.01.2022 tarihli Gerçek Gazetesi’ndeki köşe yazısından da anlaşıldığı gibi Antalya Limanı’nın özelleştirilmesi gerçekleştirilmiştir.

Sayın Başkaya konuyu, olması gerektiği gibi çok güzel işlemiş. Eline sağlık.

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk döneminde (eğer yanılmıyorsam) 1934’te çıkarılan bir kanunla, bu ülkede yabancıların mülk edinmesi yasaklanmıştı. Öyle anlaşılıyor ki milli menfaatlerin korunması adına böyle bir kanun çıkarılmış olmalı. Milletimizin ve ülkemizin geleceği bakımından durum dikkate alınarak o günlerde o kanunu çıkaranlar da muhakkak ki aklıselim sahibi insanlardı. Acaba neden ihtiyaç duydular da o kanunu çıkarmışlardı…

Özal döneminde bu işin ucu açılmaya başladı. Malum günümüzde neremiz özelleştirilmedi, neremiz satılmadı, nerelerimiz satıldı, nerelerimiz kiralandı bilemem. Bu işle meşgul olanlar, işin kaydını tutanlar daha iyi bilir.

Bu işler yapılırken ister istemez ATA'nın Türk gençliğine hitabı aklıma geliyor. Gerçekten gelin beraber düşünelim, özelleştirmeyle ilgili uygulamaların, gençlik için yazılmış o hitapla örtüşen-örtüşmeyen yönleri var mı... Hep birlikte üzülüyoruz şüphesiz.

Ben konuyla ilgili olarak şunları düşünüyorum ve bu konudaki cehaletim nedeniyle kültüm artsın diye şu soruları sormak istiyorum.

1 ) Özelleştirme Komisyonu mesleki orijini bakımından kimlerden teşkil olunuyor

2 ) Komisyon üyeleri arasında optimizasyondan, dizayndan, fizibiliteden, mühendislik ekonomisinden, ekolojiden, ekosistemden, doğa biliminden, su ekosisteminden, yer biliminden, sanitasyon ve hijyenden, çevre ve genel hukuk gibi konulardan anlayan uzmanlar bulunduruluyor mu?

3 ) Gerek karasal boyutta gerek kara — su ilişkileri bakımından limanlarla alakalı özelleştirmelerde denizcilik ihtisasına sahip uzmanlar bulunduruluyor mu?

4 ) Özetle, Antalya Limanı’na odaklandığımızda, özelleştirme parasıyla nerede nasıl ne şekilde ve hangi projeye göre bu para değerlendirilecek, özelleştirme süresi bitimine kadar, eldeki parayla bu ülkenin kalkınmasına hangi oranda nasıl bir katkı sağlanmış olacaktır? Esasen her özelleştirilmeyle ilgi para için bir yatırım projesi yapılması gerekir. Yani her özelleştirme sonucu alınan para nereye ne şekilde harcanacağı, 84 000 000 insanın cebine ve gırtlağına getirisi ne olacaktır. Gerçekten bu işler doğru projelere göre yürütülüyorsa, birçok insanımız tebdili kıyafetlerle havanın kararmasını müteakip neden semt pazarlarında sebze ve meyve artıkları toplamak durumunda kalıyorlar...

Kamuoyu soruyor; Antalya Limanı’nın özelleştirilmesiyle ilgili olarak paranın değerlendirilmesiyle ilgili bir proje var mıdır, ayrıntıları? Bilgi alınmak isteniyor...