
Songül Başkaya
Önemli olan niyet!
Planlama adı altında yerel yönetimlerin sahilleri katlettiğini iddia eden ve sahillerin korunması için planlamanın Ankara’dan yapılması gerektiğine işaret eden hükümetin ‘koruma’dan bahsettiği her yerde, adeta tahribat, talan, işgalin legalleşmesi ortaya çıkıyor…
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Datça-Bozburun Koruma Bölgesi için hazırladığı plan, örneğin…
Ya da Turizm Bakanlığı’nın Lara-Kundu bölgesi için hazırladığı ve her defasında Mimarlar Odası’nca yargıya taşınan planlar…
En son planlamanın iptal edildiği davada ben de vardım…
Sahillerin halka açılması değil, sahildeki işgallerin legalleşmesi üzerine dayalı bir planlamaydı…
Yürüyüş yolları kaldırılmış, sahilde yeni günübirlik alanlar yaratılmıştı…
Lara Birlik Halk Plajı’na giden yol, planda çıkmaz yola dönüşmüştü…
Bu arada bir başka korumama örneği de geçtiğimiz günlerde yaşanmıştı…
Şu Lara’da Disneyland’ı yapamayan Tamince’nin Phaselis rüyası…
Sit alanı ve milli park alanı yanında yaratılacak devasa turizm tesisine de izinler Ankara’dan çıkmıştı sanırım…
Maden ocakları, HES’ler falan da yine Ankara odaklı tahribatlardan…
Demek ki yerel yönetim de merkezi hükümet de tahribat yaratabiliyor, tahribatı hızlandırabiliyor…
Çünkü önemli olan zihniyet…
Biz gerçekten korumak istersek, kamunun haklarını ve çıkarlarını düşünürsek, sadece yatırımcıyı kollamaz geleceğimizi hesaba katarsak o zaman zaten koruma-kullanma dengesi içerisinde kararlar alırız…
Bu zihniyete sahip yerel yönetim de merkezi idare de aynı noktada birleşir…
Ama niyetimiz doğa, kamu yararı değil, günü kurtarmak, yatırımcıyı darıltmamak, oy hesabı yapmak ise o zaman doğru kararlar almak, ortak aklı bulmak için uğraşmaz, korumayı atarız bir kenara…
Tüm seçilmiş ve atanmışlar, yerel ve genel idare yöneticileri, hepimiz kamunun yararının korunması için görev yaptığımızı lütfen unutmayalım…
Bu çağrıyı buradan birçok kez yapmış olmakla birlikte, bir kez daha yapıyorum…
Çünkü maalesef varoluş amacımız gözden kaçarak, kaçırılarak karar alınıyor, eylemlerde bulunuluyor…
Başımızı yastığa rahat koymak, çocuklarımızın ve toplumun geleceğini karartmamak, arkamızda güzel eserler bırakmak adına lütfen hem çevremizi hem değerlerimizi koruyalım…
Yok eğer korumamakta ısrar edilirse o zaman yıllar hizmet değil, mücadele kavgasıyla geçer…
Ne kadar odalar etkisizleştirilmeye, kamuoyu susturulmaya, baskılanmaya çalışılsa da nafile, yağmanın, talanın karşısında her daim mücadele edecek bizler varız…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.