
İbrahim Akkaya
Siyasette vefa yok !
Kamuoyu araştırmalarında ‘Halk siyasete ilgisiz, sıcak bakmıyor, siyasete ve siyasetçiye güveni yok’ sonuçlarının çıktığı açıklanır çok zaman.
Bunların masa başında yazılan anketler olduğunu da halk bir şekilde tekzip etti son seçimlerde.
30 Mart yerel seçimlerine katılma oranı diğer seçimlere göre hem Antalya özelinde, hem de Türkiye genelinde diğer seçimlere göre yüksekti.
Demek ki halk siyaseti izliyor ve de ilgi duyuyor.
Doğru olan da bu..
Kendisini yönetecek kadroları seçmek en doğal hakkı.
İşte burada biraz durmak lazım.
Sandık başına giden seçmen oyunu sempati duyduğu partiyi, ya da ülkenin ve kentin durumunu da dikkate alarak belediye başkanı ve belediye meclis üyesini seçiyor.
Bunu yaparken de milli iradenin tam olarak yansıdığına da inanmıyor.
Neden mi ?
Mevcut siyasi partiler ve seçim yasaları genel başkanlar başta olmak üzere yönetim kademesinde olanlar, halka sormak yerine kendi görüşleri doğrultusunda listeleri yapıyorlar.
Özellikle yerel seçimlerde partiden çok adaya oy vermeyi yeğliyor seçmen.
Ancak partiler adayları belirlediği için de tercih noktasında yaşanan sıkıntı bir türlü aşılamıyor.
Akdeniz GERÇEK’in dünkü manşet haberinde 30 Mart yerel seçimlerinde 80’nin üzerinde kadın muhtar adayı olmasına rağmen Antalya merkezinde sadece 6 kadın muhtarın seçilebildiği vurgulanıyordu.
Aynı durum belediye meclisleri için de geçerli..
Partilerin kadın kotaları var, siyasetin erkek uğraşı olduğu mantığını bir türlü aşamadığımız gibi partiler kotaya uymak adına adın adayların listeye yazıyorlar ama seçilme şansını hemen hemen olmayan sıralara koyuyorlar.
Kadınların temsilde eşitlik ilkesine uyulması feryadına gönülden katılıyorum.
Katılıyorum da seçilme şansı yüksek yerlere daha az sayıda kadın adayın yazılmasına kadın siyasetçilerin yeterli tepkiyi göstermediklerini, bu konuya yeterince yoğunlaşamadıklarını da biliyoruz.
Antalya’da da, ülke genelinde de kadın ve erkek seçmen sayısı nerede ise eşit.
O halde temsil noktasında da kadın ve erkek eşitliği olmalı.
Gariptir bu durum hep gözardı ediliyor.
Kadınlar ve onların kuruluşları zaman zaman açıklamalar yapsalar da, yaptırım güçlerini kullanmada cılız kalıyorlar.
Siyasi partiler ve adaylar seçim kampanyasında en zor işleri kadınlara yüklüyorlar.
Kadınlar seçim kampanyası süresince evlerini, çocuklarını, eşlerini ve işlerini aksatarak özveriyle geceli gündüzlü çalışıyorlar.
Sabahın ilk ışıklarından akşamın ilerleyen saatlerine kadar Antalya kazan onlar kepçe dolaşıyor, kimi zaman horlanıyor, kimi zaman aşağılanıyor, hatta sözlü ve fiili saldırılara uğruyorlar.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen asla pes etmiyorlar, yılgınlık, bıtkınlık göstermiyorlar, şikayetçi de olmuyorlar.
Kadının doğasında var özverili olmak, görevini ne pahasına olursa olsun başarmak.
Hal böyle iken iş listeleri düzenlemeye gelince erkekler her zaman ki gibi öne çıkıyor.
Kadınlara siyasette ciddi anlamda vefasızlık yapılıyor.
Antalyalı kadın muhtarların sayısının önceki seçimde olduğu gibi 6’da kalmasının nedeni de bu.
Olayın daha da çarpıcı olan yönü kadın seçmenlerin kadın adaylara oy vermemiş olmaları.
Kadın seçmenler kadın adaylara oy vermiş olsaydı,.herhalde Antalya’da kadın muhtar sayısı 30’un üzerinde olurdu..
Siyasetteki vefasızlık erkekler için de yapılıyor.,.
Hem de daniskası yapılıyor..
Bu konuyu da bir başka gün irdeleyeceğiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.