Bizde böyledir, Türk milleti olarak. Bir yola çıktık mı, sonuna kadar gideriz. Kimse de durduramaz bizi...
Ama bugün paylaşacağım durum böyle bir şey değil. Yanlış bir yoldayız ve acilen dönmemiz lazım. Dönmemiz gereken yolda durmadan ilerlersek de durumumuz kötü…
Düşünün bir kere üçüncü dünya ülkelerindeki gibi ölüyoruz, her gün. İşyerinde ve iş kazası adı altında hergün cinayet işliyoruz. Elbirliğiyle üstelik…
Madende, karayolunda seyir halinde, inşaatta iskelede, marketin kasap reyonunda, otelin bahçesinde, mutfağında ölüyoruz ve ölümlerden hiç mi hiç ders almıyoruz…
İşte asansörde kaybedilen 10 işçinin ardından firmadan açıklama gelmiş, diğer işçilere: Durmak yok, devam…
Öyle ya alıştık alıştırıldık bu durumlara…
Olağan bir durum…
Madende 301 işçiyi kaybedebiliyorsak bir günde, bu kadardan da bir şey olmaz…
Devlet baba ‘Takdiri İlahi’ diyorsa, iş bitmiştir zaten…
O nedenle durmayın, iskelelerde halatsız çalışmaya, baretsiz, eldivensiz can güvenliği olmadan kazma vurmaya, sıva yapmaya devam…
Tabii suç işverende değil…
Asıl suç yukarda…
Yapı güvenliği, iş güvenliği hangisi doğru, yeterli!
Düzeni değiştirme cesareti olmayanlar ya da düzene uyanlar yüzünden bu kara tabloyu daha ne kadar sürdüreceğiz…
Galiba kolay kolay değişmeyecek…
Baksanıza yıllardır bu düzene su taşıyanlar şimdi çıkıp günah çıkartıyor…
Çok istemişler ama yapı denetimi ve imar yoğunluğu konusunda gereken adımı atamamışlar…
Baskıya boyun eğmişler…
Miş miş de miş miş…
Herkes kasketini alsın ve önüne koyup düşünsün…
Bu gidiş kimse için iyi değil…
İşçi, işveren, kamu, iktidar vs…
Konunun tüm aktörleri karar verip yol almalı…
Yanlıştan artık dönülmeli…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.