Nizamettin Özmen

Nizamettin Özmen

O hurmalar tırmaladığında…

Takvimler 1977 yılını gösteriyordu “anarşistler lisenin direğine SSCB bayrağı çekip bir okul müdürünü rehin almış” söylentileri arasında iki gün okula gidememiştik.

Aslında o gün yüzleşmiştik terörün sindirme boyutu ile.

Bi sabah uyandığımızda sokağa çıkamayacağımızı öğrendik. Kimse kimseden haberdar değildi. Düşünsene sosyal medya ne her evde telefon bile yokken.

Herşey bıçak gibi kesilmişti. Yeni yetmeydik, anlamaya çalışıyorduk. Daha lise çağında gençler, hatta kardeşler birbirini vururken, çözüm olarak önümüze işkencede bitirilmiş hayatlar, “bir sağdan- bir soldan” diyerek asılan canlar kalmıştı elde.

Evet sokak çatışmaları bitmişti ama sokağa dökülmekte “yasak”tı. Mesela 1 Mayıs yıllarca salon toplantılarına razı oldu.

Devam eden yıllarda “apolitik” bir gençlik yetişmeye başladı. Hatta bir siyasetçi çıkıp, “Siz işinize bakın, siyaseti biz yaparız” dedi “orta direk” kesime.

Ardından serbest piyasa geldi, “enflasyon” ile tanıştık. Anarşi bu seferde fiyatlardaydı. eskiden“baba kışkırtması” ile tezgah altına indirilip karaborsa satış yaparak hem Ecevit yıpratılıyor hem de haksız kazanç sağlanıyordu ya, şimdi de “kafasına göre herkes” durumu hakimdi. Ülke buna alışık değildi.

Akşam 3’e aldığını sabah 4’e satmanın hesabını yapan vardı bolca, bir de akşam 3’e almadığına sabah nasıl 4 vereceğini düşünenler.

Hala sabırla, istikrarla bizden borç almasını beklediğimiz IMF ile o dönemde tanıştık.

Anarşinin yeni şekli ekonomikti.

Uzatmayacağım tamam.

Bugüne bakıyorum. Zira bakacak “yarın” kalmadı ufukta.

Alım gücü düşmüş, çalışanın aldığı maaş çalışmayanın, mültecinin aldığı “yardım”ın gerisinde. İnsanlar bastırılan fiyat dengeleri ile “istikrar var” havasına sokulmuş, araba ve ev gibi yüksek meblağlı satışlarla geleceğine el konulmuş. Yetmemiş, küçük esnafa bir yıla yapacağı ciro “kredi” adı altında verilmiş.

Bu işin ekonomik boyutunun bir parçası.

“Sokak” mı?

Ülkemin başkenti 5 ayda 3 kez bombalanmış. Kentin göbeğindeki patlamalarda bine yakın sivil ölmüş.

“istikrar için hükümeti eleştirmeyin, zamanı değil” diyenler var.

Hele bir de “Dünü nasıl unuttunuz” diyenler….

Sahi hiç hükümetimiz olmasa da bu kadar olurduk değil mi?

Bunu aslında benden iyi biliyorsun.

Ama üzüldüğüm şey, o hurma tırmaladığında aynı ateşte yanıyor olacağız. Sana hurmayı verenler çoktaaaaaan dereyi geçmiş olacak.

BİL İSTEDİM…..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nizamettin Özmen Arşivi

Deniz suyu ve biz…

08 Eylül 2025 Pazartesi 15:07

“Mantar” deyip geçmeyin….

07 Nisan 2025 Pazartesi 13:15

Kongre yolundaki AKP’nin Antalya karnesi

12 Eylül 2024 Perşembe 15:10

CHP’li olunmaz, doğulur

14 Mayıs 2024 Salı 10:36

Türel’i kim istiyor?

18 Aralık 2023 Pazartesi 11:56

Bitse de gitsek….

17 Aralık 2023 Pazar 13:41

Miskin Nizam…

16 Kasım 2023 Perşembe 09:00

“Dar Koridor”da uzun yolculuk

14 Kasım 2023 Salı 09:26

Özgür Özel paraya yenilirse?

13 Kasım 2023 Pazartesi 09:05