Bu kadar kin, bu kadar öfke niye? Bir iktidar halkına bu kadar zulmü reva görebilir mi? Yıllardır bastırılan, sindirilmeye çalışılan halk, niye ayağa kalktı, bir düşünün?

En demokratik haklarının bile kullanılmasına izin verilmeyince, polise verilen emirle sabaha karşı uykudan bibergazıyla uyandırılarak, çadırları yakılıp hastanelik olunca bardak taştı…

Yargıya, eğitime müdahale, emekçiye, emekliye açlık sınırının altında maaş, esnaf kaderine terk, ifade ve basın özgürlüğü yerlerde, komutanlar içerde, T.C. ve kurumları, Atatürk’e saldırı, milli bayram törenlerinin sönükleştirilmeye çalışılması, federasyona kayış, terörist başıyla pazarlık, Reyhanlı vs…

Ve sonrasında da Taksim Gezi Parkı’nın ateşlediği halk hareketi. Yurt genelinde sürüyor. Antalya’da da her akşam halk, Cumhuriyet Meydanı’nda buluşuyor…

Ellerinde bayraklar, tencere, tavalar alanlarda…

Hatta sosyal paylaşım siteleri üzerinden örgütlenen halk, belli saatlerde tencere, tava çalıyor, ışık söndürme eylemi yapıyor. Evlerden de sokaklara destek veriyor. Gece 24.00’ü gösterdiğinde de İstiklal Marşı okuyor…

Tabii istenmeyen olaylar olmuyor mu, oluyor. Etrafa zarar veren, yakıp yıkan mutlaka vardır. Ama bunu belli bir siyasi görüş örgütlüyor gibi göstermeye çalışmak yanlış…

Sosyal paylaşım sitelerinde bu doğrultuda söylemlere rastlanıyor. Sağduyu çağrısı yapması gereken yöneticilerin halkı kışkırtan söylemleri hız kesmek bilmiyor…

Yok Anıtkabir’i de yıkarız, yok yüzde 50 zor tutuluyor…

Herkes ne konuştuğunu bilmeli. Kimse bu ülkenin kurucusunun kabrini falan yıkamaz. Dünyanın önünde saygı ile eğildiği bir lidere herkes saygı göstermek zorunda…

Sevmeyebilirsiniz ama saygılı olmak zorundasınız…

Tıpkı halkın ülkeyi yönetenlere herşeye rağmen saygı duyması gerektiği gibi…

Gelelim hepimizi üzen olaylara…

Halkı sakinleştirmek yerine kışkırtan söylemlerde bulunulması sonucu, maalesef halk hareketi daha da ateşlendi…

Kullanılan şiddetin dozu da kaçtı…

Gerçi halk, hala oldukça sağduyulu…

Keşke bir de Hataylı Abdullah’ı kaybetmeseydik…

Allah rahmet eylesin…

Keşke 18 yaşındaki Antalyalı Vedat, gözünden olmasa…

Araç çarpan genç, hayatını kaybetmese, onlarca insan yaralanmasaydı…

 Kamu malları ve işyerleri zarar görmeseydi…

Keşke…

Ancak oldu…

Şimdi, en azından bundan sonrası için yapılan hatalar düzeltilmeli…