Son günlerde sık sık memleketin içinde olduğu yönetim ve ekonomi krizini görmezden gelenlerin düştüğü koltuk telaşını eleştiriyorum…

Aklı başında herkes de bu eleştirileri her platformda yapıyor…

En tepedekinden en aşağıdakine bürokrasi koltuklarını ve yönetim makamlarını işgal edenlerin hangisinin memleket sevdalısı, hangisinin koltuk sevdalısı olduğu şu günlerde iyice gün yüzüne çıktı…

Halkın oylarıyla geldiğini söyleyenler ve milli iradeye vurgu yapanların, milli iradeyi beğenmeyerek her türlü etki ve zorlama altında oyları, kendilerine yönlendirme gayretleri hiç şüphesiz memleket sevdası olmasa gerek…

Millet yanlış iç ve dış politikalar sonucu, iç çatışmaya ve savaşın eşiğine sürüklenirken, hala oy hesabı yapmanın da memleket aşkı olmadığı açıktır…

Ülke yangın yeri…

Pek çok yerde Olağanüstü Hal ilan edildi…

Pek çok yere devlet temsilcileri giremiyor…

Özerklik ilan ediliyor…

Devlet tanınmıyor…

Bazı belediyeler resmi internet sitelerinden rejimi tanımayan paylaşımlar yapıyor…

Cizre’de hayat durmuş…

İnternet yok, elektrik yok vs…

Her gün sivil, polis, asker ölüyor…

Birileri hala çıkıp ortak aklı işletmek yerine oy hesabı yapıyor…

1 Kasım seçimlerinin hangi şartlar altında olursa olsun yapılacağını belirtiyor…

“Tek parti iktidarına gidecek şekilde güçlendirilmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Oylar istikrara yöneliyor. Partimizin oylarında yükseliş trendi var” diyor…

Bir diğeri Anayasa’yı değiştirecek vekil hesabında…

Vatandaş ise huzur, güvenlik ve refah derdinde…

Can derdinde…

Acıların olmadığı, kanın durduğu, huzurun geldiği günler özleniyor…

10’ar 10’ar gelen şehit haberleri, çatışmalarda ölen sivil halk, sokaklarda yaratılmak istenilen kaos vs hepsi bitmeli, bitirilmeli…

Bunlar sizin koltuğunuzdan çok daha önemli…