
Songül Başkaya
Mücadeleye devam…
Dün ormanların talanını hızlandıran, tahribatını artıran düzenlemeleri yazdım. Orman Kanunu’na ilişkin 18 Nisan tarihli yönetmeliğin yürürlüğe girmesinin yaratacağı sakıncaları paylaştım. Biraz da içimizi kararttım, belki. Ancak yaşananlardan öte bir şey değildi, yazdıklarım…
Bugün de aynı konunun olumlu yönünden bahsetmek ve sonra yine yaşananlara dönmek istiyorum…
İçimizi acıtan, yanımızı yakan karar ve icraatlara karşı sevindiren gelişmeler de yaşanıyor…
Çevre ve Orman Bakanlığı’nın ilgili düzenlemesine, Türkiye genelinde tepki yağıyor…
Onlarca demokratik kitle örgütünden tepki açıklamaları geldi…
Zaten kaybede kaybede elimizde bir avuç kalan orman varlığının bir de yönetmelik ve mevzuat eliyle toptan gitmemesi için çağrıda bulunuldu…
Anayasal hakkımız olan sağlıklı çevrede yaşama hakkına vurgu yapıldı…
Ve aldığım bilgiye göre Türkiye Barolar Birliği (TBB) de düzenlemenin iptali adına verilecek yargı mücadelesi için kolları sıvamış…
Antalya Barosu Başkanlığı da düzenlemeye karşı yapılacak hukuk mücadelesine destek olacakmış…
Tabii bunlar umut verici düzenlemeler…
Dilerim yanlış, yargıdan döner…
Ve dilerim yanlışa devam edilmez…
Malum hukukun üstünlüğünü kabul etsek de hukuk tanımayanlar var…
Yargı kararına karşı devam eden kıyımları kim bilir kaç kez beraber izledik…
Verilen tüm mücadeleye rağmen yetkililerin, yetkisiz kalışı içimizi acıttı…
Hala da acıtıyor…
İşte dün Alakır Vadisi’nde yapılmak istenen mikro HES’e karşı uzunca bir süredir yargı mücadelesi veren, kamuoyunu örgütleyen çiftten aldığım bilgilere göre ortalık yine karışık…
Dün yine ilgili firma alanda ölçüm yapıyormuş…
Bizim doğasever çift de başlamış protestoya…
Sesleri kısılmış, bağırmaktan…
Ama devam etmiş çalışma…
Kendilerini “kaçak ağaç kesimi yapmakla, doğalgaz lobisinin adamı olmakla ve evli olmadan beraber yaşamakla” suçlayarak yalnızlaştırmaya çalışanlara inat direnmişler, yine…
Ve bakın ne diyorlar, “Devletin tüm kurumları, şirketlerin tüm maddi imkanları ve onların işbirlikçi uzantıları ile topyekün bize karşı bir saldırı başlatılmış bulunmaktadır. Hiç sıkılmadan, tüm şeref ve onurumuzla bir kez daha haykırmak isteriz ki; 'Tüm canlıların yaşam hakkını korumak için son nefesimize kadar her türlü koşulda mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz'. Hiçbir baskı bizi yıldıramaz”...
Mücadeleye devam…
Herşeye ve herkese rağmen…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.