Geçtiğimiz yıl TBMM’ye sunulan ve oyçokluğuyla kabul edilen bütünşehir denilen ama eyalet sisteminin altlığını oluşturduğu hissedilen yerel yönetimlere ilişkin düzenleme aylardır Anayasa Mahkemesi’nin gündeminde, tartışılmayı bekliyordu…

Anamuhalefet partisi CHP’nin Anayasa aykırı olduğu gerekçesiyle yaptığı itiraz dün görüşüldü ve reddedildi. Düzenleme ‘Anayasa’ya aykırı değilmiş’…

Hukukçu değilim ancak kamu doktoru olmaya çalışan bir öğrenci, kamu idaresinde rol alan bir üye, bu düzenlemelerden etkilenecek bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak düzenlemeyi baştan beri doğru bulmadığımı belirtirken, hukukçuların düzenlemeye ilişkin görüşlerini de paylaştım…

Mahkemenin kararını tartışacak değilim ama hukukun verdiği her kararın doğru olmadığının örnekleri de çoktur…

Gelelim şimdi olacaklara…

Gelecek yıl 30 Mart’tan itibaren 30 bütünleşik il olacak…

Bu illerdeki binlerce belde belediye ve köy kapanacak, mahalle olacak…

Köy tüzel kişiliği kaldırılacak ve tüzel kişiliğin sahip olduğu mallar paylaşılacak…

30 İlde il özel idareleri ve dolayısıyla seçilmiş üyelerden oluşan il genel meclisleri kalkacak…

Yerel yönetim birlikleri kaldırılacak…

Amaç ne mi?

Köyleri, kentlileştirmek, onların yaşam sıkıntılarını çözmek, ayağına hizmet götürmek değil…

Ya da mali olanakları tek elden düzgün yönetmek de değil…

Planlama sorunu hiç değil…

Amaç oy avcılığı…

Amaç yerelleşme, reform adı altında yerel yönetimleri biçmek…

Demokrasi katlediliyor…

Kaynakların adil dağıtımını düzenlemek ve mevcut yerel yönetimlerin sorunlarını çözmek için yapılsaydı, halka da yönetenlere de sorulurdu…

Ben yaptım, oldu mantığının ürünü bu düzenleme ile evet Antalya’da da 74 belde belediye ve 538 köy 30 Mart 2014’te mahalle oluyor…

Şimdi Antalyalı bu yasanın mimarlarına sormalı, ‘’Köylerin malları ne olacak? Köylü ev yaparken belediyelere hangi paraları ödeyecek? Köylünün külfeti ne kadar olacak? Tabii olacakları vergi sayıları ve tutarları nedir? Su tarifeleri nasıl değişecek? v.s.’’…

Zamanın beni haksız çıkarmasını diliyorum…

Haklı çıkacağımı bile bile…