Anayasa Mahkemesi, resmi nikah yapılmadan imam nikahı yapılmasının önünü açan bir karara imza atmış. Laiklik ve devrim yasalarına aykırı, kazanılmış hakların geriye gidişinin son örneği…
Eğitimden sağlığa ve sosyal güvenliğe kadar son dönemde kadına yönelik atılan adımlara bakıldığında da durum aynı zaten…
Kadını, ‘Aileden Sorumlu Devlet Bakanı’ olarak gören ve oraya hapsetmeye çalışan zihniyetin ekmeğine yağ sürecek bir karar…
Elbette kararı verenler böyle düşünmemiştir ama oyçokluğuyla alınan karar sonucu, imam nikahı, resmi nikaha ikame edilir hale gelecek. Resmi nikah yapılmadan imam nikahı yapmak, suç olmaktan çıkınca, resmi nikahsız birliktelikler artacak, çok eşlilik yaygınlaşacak, büyük hukuki ve toplumsal sorunlar yaşanacak…
Yaygın olan çocuk gelin sayısı da muhtemeldir ki artar…
Konuya ilişkin sosyal medyada yoğun paylaşımlar var. Kimileri ki çoğunluğu erkek, kararı bir kazanım olarak görüyor, kimileri ise karara tepki yağdırıyor…
Çok eşli milletvekillerinin olduğu, çocuk yaştaki evliliklerin oranlarının arttığı, çok eşliliğin yaygınlaştığı bir ortamda kararı tehlikeli görenler çok…
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam da konuya ilişkin yorumunun satır aralarında bunu vurguluyor, aslında…
“18 yaş altı çocukların bir nikah töreniyle gayrı resmi evlendirilmelerini engellemek üzere yeni bir çalışma yapmamız gerekecek”…
“Bu kararın bu tür evliliklere kapı açacak bir cesaretlendirmeye yol açmaması gerekiyor. Onunla ilgili yeni bir çalışma yapmamız gerektiği anlaşılıyor. Hemen oturup bunu çalışmamız gerekecek”…
Bakan’ın da hissettiği kaygılar, toplumda daha büyük oranda hissediliyor…
Her ne kadar Bakan İslam, kararın resmi nikahın gerekliğini ortadan kaldırmayacağını söylese de resmi nikahsız, imam nikahı kıyan ve kıydırana verilen ceza hükmünün kaldırılması imam nikahlı beraberliklerin sayısını artıracaktır…
Bu kararla ilgili kadın örgütleri, siyasi parti temsilcileri, hukukçular sanıyorum ki gerekli girişimlerde bulunur…
Bulunmalıdır da…
Yoksa bu işin sonu Medeni Hukuk’un yerini, İslam Hukuku’na bırakmaya kadar gider ki bunu hiç kimse istemez…
Tarihte Türk kadınının Cumhuriyet’le elde ettiği kazanımları kimsenin geriye götüreceğini, götürmek istediğini düşünmüyorum…
Ama buna yol açan kararlara da imza atmamak, geçit vermemek gerekir…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.