
İbrahim Akkaya
Kavgadan medet umanlar !
Bugün 13 Mart, seçime kaldı 16 gün.
Birkaç ufak tartışma dışında seçim güvenliğini tehdit edecek bir olay yaşanmadı.
Elbette Antalya adına sevindirici oldu.
Siyasi partiler ve adaylar, ortamı germeden, özel hayata müdahale etmeden ve havayı bulandıracak söylemlerden uzak kalarak örnek bir propaganda dönemi yaşanmasına katkıda bulunmaya çalıştılar.
Gezi eylemleri sırasında ekmek almaya giderken kafasına isabet eden gaz kapsülü nedeniyle ağır yaralanan ve uzun süre komada kaldıktan sonra hayatını kaybeden 15 yaşındaki Berkin Elvan için düzenlenen çok anlamlı eylemleri bazı kişi ve gurupların farklı bir yöne çekme çabaları Antalya için de, 30 Mart’ta yapılacak yerel seçimler için de kaygılı bir mesaj olarak algılandı.
Tepki göstermek, protesto eylemi yapmak, slogan atmak demokratik hak.
Hal böyle iken Berkin Elvan’ın yasını tutmak isteyen binlerce Antalyalının arasına girerek eylemlere gölge düşürmeye çalışmak, eylemleri başka bir düzleme taşıma düşüncesi içine girmek kabul edilir gibi değil.
Antalyalı sağ duyuludur, yasalara saygı gösterir ve iktidarın güdümüne sokulmaya çaba gösterilse ile hukuka güven duyar.
Halkın bu tür tahriklere, havayı bulandırmak, kavga ortamına dönüştürmek isteyenlere prim tanımayacağına olan inancımızı da bir kez daha yinelemekte yarar olduğunu düşünüyorum.
30 Mart yerel seçimlerinin propaganda dönemine gelince, önce de vurguladığımız gibi gerek siyasi partiler, gerekse belediye başkan adayları centilmence bir seçim yarışı olması için ellerinden gelen gayreti ortaya koyuyorlar.
Ancak bazı siyasi partilerin ve belediye başkan adaylarının çalışma ekibinde olan, ya da kendilerine böyle bir görüntü veren kimi kişi ve guruplar, seçime gölge düşürecek, siyasi partiler arasında kin ve nefret duygusu yaratacak söz ve eylemlerde bulunuyorlar.
Bir yandan seçim araçları ile afişlere saldırı düzenleyen bu kendini bilmezler, diğer yandan sosyal medya üzerinden Antalya’da toplumsal barışı bozmaya yönelik, hakaret ve küfür içeren, özel hayata dil uzatan söylemlerde bulunuyorlar.
Bir siyasi partiyi ya da belediye başkan adayını desteklemek, gönül vermek, kazanması adına geceli gündüzlü çalışma herkesin en doğal hakkı.
Bunları yaparak sempati duydukları, ya üyesi oldukları siyasi partiye ve adaya oy kazandırmak için yaptıkları çaba, harcadıkları enerjini de boşa gittiğinin bilince varmaları gerektiğine inanıyorum.
Şüphesiz benim gibi düşünenlerin sayısı fazla.
Hep vurguluyoruz, hep söylüyoruz ve yazıyoruz.
Antalyalı asla kavga istemiyor.
Antalyalı gürültü-patırdı ve stresten uzak durmak, sandık başına kafası rahat gitmek, kentinin ve ülkenin geleceğini şekillendirecek oyunu da gönül rahatlığı ile göğsünü gere gere vermek istiyor.
Bu noktada bazı siyasi partiler ile sözcülerinin vatandaşın oyuna ipotek koyma niyetiyle ‘oyları bölmeyelim’ gibi sözlemlerde bulunmalarını da doğru bulmadığımı vurgulamak istiyorum.
Ülkede yaşanan kaos ortamı yüzünden zaten sinirler gergin, oy kaygısıyla vatandaşın huzurunu kaçırmaya, tercihinde söz sahibi olmaya kalkışmak, bunu yaparken de bazı siyasi partiler ile adaylarına bir takım iftiralar atarak, lakaplar bularak, seçim araçları ile afişlerine saldırıda bulunarak hedefe ulaşılamayacağının bilinmesi gerekir.
Antalya, çok özel bir kent.
Antalya’nın imajına zarar verecek, vizyonuna gölge düşürecek her türlü eylem ve söylemden uzak, Antalya’ya yakışacak bir seçim dönemi yaşamak bu kentin ve sahiplerinin en doğal hakkı.
Kimse bunları aklından çıkarmasın.
Bizden söylemesi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.