Kitlesel eylemlerde polisin orantısız güç kullandığını artık sağır sultan bile biliyor.

Yönetenler, laf ebeliği ile suçu marjinal guruplara atmaya alkışsa da, eylemcilerin polisi tahrik ettiğini iddia etse de polisin demokratik hakkını kullanmak için meydanlara çıkan halka düşman gibi davrandığı biliniyor ve gözleniyor.

Gerek Gezi eylemlerinde, gerekse 15 yaşında, hayatının baharındaki Berkin Elvan olayına olduğu gibi polis terörü yüzünden 8 vatandaşımızın hayatını kaybetmesi hepimizin yüreklerini dağladı, gözyaşlarımız sel olup aktı.

Eylemlerde sadece katılımcılar değil, halkın haber alma hakkını kullandırmak adına özverili görev yapan gazeteciler de polis tarafından hedef seçiliyor.

DİSK’e bağlı Basın-İş Sendikası, gazetecilere toplumsal eylemler için ‘ilk yardım broşürü’ hazırladı.

Ben de Antalyalı meslektaşlarımla bunu paylaşmak istedim.

‘İlk yardım broşüründe şöyle deniyor :

“Kitlesel eylemlere yönelik polis şiddeti haber ekiplerinin de her seferinde yaşamını riske sokarak görev yapmasına yol açıyor. Hemen her eylemde basın emekçileri polis saldırısına uğruyor, yaralanıyor. Bu nedenle #direnilkyardım ekibinin katkısı ile basın emekçilerine görev yaparken karşılaşacakları saldırılarda riski azaltabilecek bir broşür hazırladık.

“Bir kaç dakika için göz atabileceğiniz broşürde yer alan tavsiyeler hem sizler hem de çevrenizdekiler için önemli. Kendi güvenliğinizi sağladığınız gibi etrafınızdakilere uzatacağınız yardım elinin de kimi zaman yaşam kurtaracağını unutmayın.”

 #direnilkyardım ekibiyle birlikte hazırlanan broşürde şu öneriler yer alıyor:

* Görev yapmanız için gerekli ekipmanı kurumunuzdan talep edin.

* Çantanızda ilk müdahale için gerekli malzemeleri bulundurun.

Güvenlik önleminizi alın

* Toplumsal olaylarda güvenlik önleminizi alın ve önerilere uyun.

* Müdahale durumunda en iyi gözlemleyebileceğiniz korunaklı bir yere geçin.

* Hemen çalıştığınız kurumu müdahale konusunda bilgilendirin.

 Meslektaşınızı koruyun

* Birlikte görev yaptığınız foto muhabiri ve kameramanın çekim yaparken çevresini göremeyeceğini unutmayın, onun güvenliğinden de siz sorumlusunuz.

* Varsa çantanızı sırtına takın.

* Gazlı su veya gaza maruz kaldığınızda bölgeden uzaklaşın. Sakın koşmayın, sakin olmaya çalışın.

* Tam yüz maskesi kullanın.

* Kullandığınız filtrenin biber gazına karşı etkili olmasına dikkat edin.

* Lens kullanmayın.

* Ellerinizi gözünüze sürmeyin.

  Kask takın

 * Motosiklet kaskları en uygun olanı ama plastik baretler de kısmen sizi koruyacaktır.

* Uygun fiyatlı paintball yelekleri plastik mermilere karşı sizi korur.

* TOMA’ların müdahalesi sırasında gazlı sudan korunmak için naylon yağmurluk giyebilirsiniz.

* Deri yanıklarında soyunun, karbonatlı su ile temizlenin.

* Astım ilaçlarını kullanmayın. Astım hastaları kendi ilaçlarını kullansın. Ventolin’den uzak durun. 10 saniye arayla 2 nefes alın ve bölgeden uzaklaşıp güvenli bir alana geçin”

Görüldüğü gibi gazetecilere altın öneriler sunulmuş.

Çünkü kitlesel eylemlerde çok sayıda gazeteci yaralandı, dövüldü, gözaltına alındı, hatta kadın gazeteciler cinsel tacizle, tecavüzle tehdit edildi

Kimileri yerlerde süründü, kimilerinin fotoğraf makinesi ve kameraları kırıldı, gaz fişeği kapsülü ile yaralananlar oldu, biber gazından hemen hemen her gazeteci nasibini aldı.

Dileriz bundan sonraki süreçte hem halk, hem de onlar için gözünü kırpmadan görev yapmaya çalışan gazeteciler zarar görmez.