
İbrahim Akkaya
Kardeşi kardeşe vurdurtmayan siyaset !
Türkiye’nin siyaseti konuştuğu bir ortamda CHP Antalya listesinin üçüncü sırasından kontenjan adayı olması kesinleşmiş gibi görünen Budak’ın siyasetteki şiddet diline dikkat çekmesi de büyük önem taşıyor.
Budak, siyasetin dilinin toplumu tahrik edeceğini söylüyor, yerden göğe kadar haklı..
Türkiye’yi derin üzüntüye boğan üniversiteli Özgecan’ın öldürülmesinde şiddet dilinin mutlaka etkisi olduğunu vurgulayan Budak, şunları söylüyor :
“Toplumda ahlak zafiyeti bir noktaya giderse, insanlar birbirine güvenmezse, toplum ters bir çizgiyle ayrıştırılınca daha çok can yanar”
CHP milletvekili aday adayı Çetin Osman Budak’a göre, dili bozmadan da siyaset pekala yapılabilir..
Budak, “ Dilimi bozmadan siyaset yapılabileceğini göstereceğim” diyor..
CHP’li Budak’ın şu sözleri ceylan derisi koltuklarda oturup ta milletin vekili gibi davranacağı yerde kavga eden, küfür eden, başkanlarının haklarına saygı göstermeyen, sadece liderine yalakalık yapmak adına her türlü olumsuzluğu sergileyen milletvekillerine gönderilen anlamlı bir mesaj..
“Hakaret etmeden, insana saygı gösteren, geleneklerine, değerlerine sahip çıkan, ahlak kurallarına hakim olan, kardeşi kardeşe vurdurtmayan, kol kola girip birlik ve beraberlikle hem kendimi, hem de Türkiye’yi yukarıya taşıyabilecek çalışmaların içinde olacağım”
Bu sözlerin sahibi de Çetin Osman Budak..
Yaklaşan milletvekili genel seçimleri öncesinde Antalyalı bir siyasetçinin bu mesajları altın değerinde..
Seçimlerin propaganda dönemlerinin nasıl yapılması gerektiği noktasında hem siyasi partilere, hem adaylara, hem de vatandaşlara ciddi uyarılar taşıyan sözler bunlar..
Gerçek şu ki bu güne kadar Antalya’da bir siyasetçiden bu denli yapıcı, geleceğe yönelik pozitif mesajlar içeren konuşmalara rastlamadık..
Şiddetin her geçen gün tırmandığı süreçte Antalya’dan, CHP milletvekili aday adayı Çetin Osman Budak’tan gelen bu mesajlar dileğimiz odur ki 7 Haziran genel seçimleri öncesi ve sonrasında olumlu yansır..
Toplum zaten gergin, hepimiz patlamaya hazır bomba gibiyiz..
Böylesine nazik bir süreçte siyasetçilerin verecekleri mesaj toplumsal barışa ya katkı sağlar, ya da ülkeyi yangın yerine çevirir.
Siyasetçiler Budak’ın mesajları algılamakta zorlanır, ya da burun kıvırır, bildiklerini okurlarsa kardeşi kardeşi vurdurtan bir kent ve ülke haline geliriz ki o zaman kimse bunun hesabını veremez..
Başta toplumu geren, tahrik edenler büyük zarar görür öylesi bir olumsuzluktan..
Burada kuşkusuz en önemli görev ülkeyi ve kenti yönetenlere ve yönetmeye talip olanlara düşüyor..
Mutlaka kazanmak, rakibini örselemek, rakibine zarar vermek, toplumun karşısında küçük düşürmek, tartışılır duruma sokmak düşüncesiyle hareket etmeliler, siyasetin dilinin sertleşmemesine azami özen göstermeliler..
Ülkeyi yönetenler, yönetmeye talipli olanlar şunu bir an olsun aklından çıkarmasın..
Bu ülkenin sahibi değilseniz, gelecekte de sahibi olamazsınız..
Pembe hayallerden uzak durun..
Halkı hakir görmeyin…
Yalanla, dolanla, laf ebeliği ile halkı kandıracağınızı sanıyorsanız çok yanılıyorsunuz..
Koltuğu kaybetmemek, gücü kaptırmamak için her yol mubah anlayışından hızla uzaklaşın..
Seçime çeyrek kala kendinize çeki düzen verin..
Aynaya sık sık bakın..
Çünkü aynalar yalan söylemez..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.