Songül Başkaya

Songül Başkaya

Kadının fendi…

Kadın-erkek ayrımı yapmayı hiç sevmem. Fizyolojik farklılıklar dışında yok, birbirimizden farkımız. Ama erkek egemen dünyada maalesef hep olumlu şeyler erkeklere mal edilip, olumsuzluklar kadınlara yüklenerek psikolojik bir baskıyla, kadınların erkeklerden daha az yetenekli, zeki, girişken olduğu dayatılmaya çalışılıyor…

Oysa yok böyle bir şey…

Biz biliyoruz ki kadınlarımız zekidir, atiktir, çeviktir, yeteneklidir. Tıpkı erkekler gibi…

Ha daha az zeki, yetenekli olanlar yok mudur? Elbette vardır. Ancak erkeklerde de vardır. Kısaca bir takım sıfatları kadın-erkek diye kullanmamakta fayda var…

‘’Akıllı, çalışkan, üretken, atik’’ gibi sıfatlar her cins için de geçerlidir. ‘’Geveze, tembel, ağır’’ sıfatları da öyle…

Cinsiyet ayrımı yapılmaması gerektiği, Anayasa’da bile koruma altına alınmış olmasına rağmen, hala bu yüzyılda yapılıyor. Bu nedenle de toplumsal cinsiyet eşitliği konusuna çok küçük yaşlarda temas etmemiz gerektiği açık…

Bence formül yine eğitimde, Milli Eğitim’de. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin hem STK’larca hazırlanan programlarla topluma verilmesi hem de Milli Eğitim vasıtasıyla okullarda ders olarak öğretilmesi gerekiyor…

Niye mi yazdım bunları? Feminist damarlarım falan tutmadı. Sadece önceki gün katıldığım bir panelde birbirinden yetenekli kadınların isyanına şahit oldum da ondan…

TOBB Antalya İl Kadın Girişimciler Kurulu’nun ‘’İşte Sıradışı Kadınların Sırrı’’ panelindeyim dün. Panelistler Dr. Figen Sayın, Yrd. Doç. Dr. Öznur Aydın,  Fatma Gürses, Emine Dilşad Uluçam, Sosyolog Fatma Meral Horne, Işık Yargın’dı…

Davette 14.00 yazan panel, 1 saat öne çekildiği ve bizlere haber verilmediği için sadece Fatma Meral Horne’yi dinleyebildik…

Ama o bile yetti bize. 72 yaşındaki genç, dinamik, üretken Horne, kendisini ‘üretmen’ olarak tanımlıyor. İstenildiği takdirde yokluklara rağmen neler yapılabileceğini çok güzel anlattı. Yazdığı projelerle, aldığı fonlar sayesinde hapishanedeki kadınları nasıl iş sahibi yaptığını ya da sandıklarda saklanan el emeği, göz nuru ürünleri nasıl sanatla ve yaşamla buluşturduğunu, bunu kadınlara kazanç kapısı haline getirdiğini çok güzel özetledi…

Eline, emeğine sağlık Horne…

O diktiği elbiseleri, şalları, çantaları, yastık kılıflarını, örtüleri, kartları görmenizi isterdim. Mutlaka tanışmalısınız Horne ile...

Zayıf olarak gösterilmeye çalışılan kadınımızın nasıl güçlü olabileceğine iyi bir örnek…

Ama bu örnekleri çoğaltmamız gerekir. Bunun için de STK’lara, yerel yönetimlere ve merkezi idareye büyük sorumluluk düşüyor…

Kaynak, eğitim ve destek için el birliği şart…

Ne diyordu Mustafa Kemal Atatürk, "İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan oluşur. Kabil midir bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki bir cismin yarısı toprağa bağlı kaldıkça, öteki yarısı göklere yükselebilsin?"…

Evet, kadını da güçlü kılmak, güçlendirmek ve iki cins arasında yaratılmaya çalışılan uçurumu kapatmak zorundayız…

Ancak o zaman kalkınabiliriz…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Songül Başkaya Arşivi

Plancia Magna ağlıyor!

17 Ağustos 2025 Pazar 19:10

Tutuklu başkanlar ve Muhittin Böcek…

03 Ağustos 2025 Pazar 17:49

Müze otelcilik meselesi…

16 Temmuz 2025 Çarşamba 16:34

Güle güle güzel insan; Gürkut Acar

14 Temmuz 2025 Pazartesi 17:26

Yerele ve Ankara’ya rağmen…

17 Haziran 2025 Salı 17:44

Konyaaltı ve 67 işçi meselesi…

26 Mayıs 2025 Pazartesi 19:43

Bayramımız ve yaşımız kutlu olsun

19 Mayıs 2025 Pazartesi 00:00

TÜKD kale gibi!

12 Mayıs 2025 Pazartesi 16:16

Tonguç Antalyalılara seslendi…

04 Mayıs 2025 Pazar 18:48

Konu Sadece Müze mi?

27 Nisan 2025 Pazar 16:39